Lise seviyesi temel felsefe ve mantık derslerinin bir konusu vardır; tüme varım. İlkel filozofların geliştirdiği ve sıklıkla bir düşünce sistematiği oluşturmakta kullandığı tüme varım özetle şöyle çalışır:
Gördüğüm bir kuğu beyazdı
Gördüğüm ikinci kuğu beyazdı
Gördüğüm üçüncü kuğu beyazdı
O halde bütün kuğular beyazdır.
Bu durum canım ülkemde şu şekilde uyarlandı:
Bir sokak köpeği saldırdı,
Birkaç ay sonra bir sokak köpeği daha saldırdı
Aylar sonra bir sokak köpeği daha saldırdı
O halde bütün köpekleri öldürelim!
Kurumsal şirketlerde çalışanlar bilirler, olumsuz bir durum yaşanmadan bu durum yaşandığında yapılacaklar belirlenir. Üretilen bir üründe kalite problemi yaşanmaması için gereken tedbirler, her bir aşama için kayıt altına alınırken, her önleme rağmen yine de aksaklık yaşanması durumunda da ne yapılacağı önceden belirlenmiş, ilgili kişilere bildirilmiştir. İlgili kişilerin değişmesi durumunda bile yeni gelen ilgili kişiye işe giriş sürecinde bu bilgiler aktarılır. Şirket içerisinde her aşamada oluşabilecek riskler, bu riskleri ortadan kaldıracak tedbirler değerlendirilir. 
Gelişmiş ülkelerde de durum aynen kurumsal şirketlerde olduğu gibi belirlenir, tedbirler alınırken bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde ‘hele bi olsun o zaman düşünürüz’ mantığı ile hareket edilir. 
Hayvanlar, Rabbimin sessiz kulları binlerce yıldır biz insanlarla birlikte yaşamaktadır. Binlerce yıldır biz insanlar bir kedi, bir köpeğin ömrü ne kadardır, ömrü boyunca ne kadar yavru yapar bilmekteyiz. Alınabilecek çok basit tedbirler ile geçtiğimiz 10 yıl içinde artan sokak hayvanı sayılarının önüne geçebilecekken, bugün hayvanları öldürmekten bahseder olduk. 
Üstelik artık toplumumuz içindeki ayrışma  öyle bir noktaya taşındı ki ya köpekler ya çocuklar diye cepheleştik. Ve bunu her fırsatta sahiplendiğimiz şanlı geçmişimizde, atalarımız sokak hayvanlarına bu derece sahip çıkmışken, ‘dağlara buğday serpin, Müslüman ülkede kuşlar aç demesinler’ diyen  bir inanca mensupken, ne zamandan beri onları nasıl öldüreceğimizi konuşur olduk?
Bir de bu açıdan bakalım;
2021 yılında 348 kadın erkekler tarafından öldürüldü 
2022 yılında 334 kadın erkekler tarafından öldürüldü
2023 yılında 315 kadın erkekler tarafından öldürüldü.
O halde ‘bütün erkekler katildir, hapiste kalmalıdır’ diyemiyorsak, bütün köpekler saldırgandır, ölmelidir diyemeyiz.
Sokak hayvanları kısırlaştırılarak, sahiplendirilerek, barınaklar rehabilite edilerek, kimsenin eline, vicdanına kan bulaşmadan bu sorun çözülebilir.