7'den 77'ye Tarık Sezai Karatepe

7'den 77'ye Tarık Sezai Karatepe

Tüm Makaleleri

Yüz yıl önceydi....

Babasından, o da dedesinden dinlemişti: Çankaya dedikleri devasa metropol, bağlık bostanlık bir yermiş.

Bir İslam Çarşısı: Âhilik

Emanet ve ehliyet şuuruna sahip insanlar, emanete sahip çıkmayı ve ehliyete hâiz olmayı şiar edinirler. Bilirler ki sendeki senin değildir. Dağıttığın senindir. Dağıtmak, artırmaktır.

İstanbul Sözleşmesi değil, “Veda Hutbesi!”

“Bir şeyin şuyuu vukuundan beterdir.” kaidesi terkedilerek İstanbul Sözleşmesi o denli konuşuldu ki… “Dünyada hak, suç ve suçlularla ilgili başka kaynak yok!” noktasına gelindi. “Reklamın kötüsü...

Unutulan Vatan: Doğu Türkistan

Uçsuz bucaksız Çin ordusu, Budist/Taoist rahipler, çalgıcılar, Talas’ta, Tevhid erlerini yenmenin hayalini kuruyor; şarap yüklü atlar, lanet olası yüklerinin altında ezim ezim eziliyordu.

Evimiz Gazze!

Yurdundan yuvandan ayrı düşeli on altı takvim eskitmiştin. Bir sabah Bihaç’a snaypır kalleşliği dokununca içim geçti birden, burkuldu yüreğin.

Kırım: Soykırım

Fatih’in Akıncıları Kırım toprağına ayak bastığında Rus/Slav zulmü sona ermiş, Gedik Ahmet Paşa ‘surda bir gedik’ açmıştı.

Bir İstiklal Mahkemesi klasiği!

Savaş artığı yorgun jip, iki jandarma ve kelepçeliyle, bozkırlarda yol alıyor; haber, köye tez zamanda ulaşıyordu.

Enver’in Sarıkamış İhaneti!

Frankfurt gar görevlisi, alay ile karışık Germen gururuyla: “Bu tren Enverland’a gider!” sadasını alabildiğine yükseltmiş, Cihan Ülkesi’ni ‘İhtiraslı Bir Adamın Yurdu’na benzetmişti.

Bu dünyadan bir Mehmet Âkif geçti!

İnsanlar vardır, gelip geçerler, şu dünyadan; hiç yaşamamış gibi.

Suriye Ümmettir!

“Ümran” senin günahın; Ümmetkent Görevin!

Kızıldeniz’i yarmak!

20. Yüzyılın henüz başıydı

Daha fazla göster