Volkan Konak'ın ölümü sonrasında ülke çapında bir tartışma başladı. İşin özeti, Ardından dua edilir veya edilmez şeklinde. Volkan bir Karadenizli olarak hemşehrimdir, eserlerinden çok sevdiklerim ve dinlediklerim vardır.
Vatansever bir milliyetçidir. Ama eleştirdiğim beyanları da vardır.
İslam'la, Müslümanlarla ilgili beyanlarında ciddi sorunlar da mevcuttur. Kişiyi inkara sürükleyen beyanları mevcuttur.
Peygamberimiz kendine yapılan zulümleri ve zalimleri affetmişti. Bu doğru. Biz de affetsek ne olur?
İslam'a yapılan hakaret ve saldırıları peygamber affedemez. Çünkü onlar Allah’ın hakkı. Bu konuda, amcası Ebu Talip için af dilemiş, ama hemen uyarı ayeti gelmiştir.
İlgili ayetlerde, "Onlar için, ister istiğfar et ister etme, onlara yetmiş kere (çok demek) de istiğfar dilesen, Allah onları bağışlamayacaktır. Çünkü onlar, Allah’ı ve Resulünü yalanladılar. Ve Allah, bile bile yoldan çıkanları hidayete erdirmez" (Tevbe: 80)
Onlardan ölen hiç kimsenin cenâze namazını kılma ve hakkında dua etmek maksadıyla kabrinin başında da durma. Çünkü onlar, Allah ve Rasûlü’nü inkâr etmişler ve yoldan çıkmış kimseler olarak ölmüşlerdir. (Tevbe: 84)
Ayetlerin anlamı gayet açık, bizim kendi kendimize gelin güveyi olmamızın bir anlamı yok. Hesap sorucu, kainatın sahibi böyle buyuruyor. Biz kimiz ki ondan merhametli ve insancıl rollerine bürünüyoruz.
Dolayısıyla ülke çapında tartışmalara neden olan Volkan Konak için de bizim bir af etme veya etmeme şansımız olmaz. İşi Allah’a kalmıştır. Dilerse affeder, dilerse cezalandırır.
Biz kendisini yaşarken ortaya koyduğu tavra, ifadelere göre eleştiririz, ama hakaret etmeyiz. Ama kararı verecek Allah’tır. Biz zahirdeki gördüklerimize göre davranmak zorundayız. Kalpleri Allah bilir. Yaşarken konuştuklarımız ve yaptıklarımıza göre insanlar bize Mümin veya Kafir söyler. Bu beyanlarımıza göre de cenazelerimiz işlem görmelidir.
Bu nedenle insan yaşarken öldüğünde ardında tartışmalara neden olacak ifadelerden kaçınmalıdır. İnanmıyorsa bile, inananları incitip, dinlerine hakaret etmemelidir. Ediyorsa da hakkında söylenenlere alınmamalıdır. Zaten kişi açıkça yaşarken İslam’la bir savaş verirken, öldüğünde, ‘yok bu dine hakaret etmişti ama gerçekte o çok Müslümandı’ saçmalığı bizim rahatsızlığımızı gösterir. İnsan yaşarken cesurca bir savaş veriyor, hangi fikir ve inanca sahipse, bunu net beyan ediyorsa, buna saygı duymamak saçmalık değil mi. Ateist Aziz Nesin’in vasiyeti olduğu halde, adamı zorla İslam kurallarına göre camiye getirdiler. O anda dirilseydi, belki tabutunu girenlerin yüzüne tükürürdü. Adam ateistlik inancını yaşadı ama öyle ölemedi sayemizde. Bu olmaz.
Ülkemizde birçok kişi yaşarken ateist olduğunu söylerken öldüğünde, "Allah rahmet etsin " diye arkasından rahmet okuyanlar, gelen bu uyarı ayetlerini nasıl anlıyorlar bilemiyorum.
Tabii ki her ölüme insanoğlu üzülür, ama ben daha çok iman edemeden, Allah ile barışmandan, gönderdiği mesajla kavgalıyken ölenlere daha da çok üzülüyorum...
Volkan Konak’ın durumu hangi kategoriye girer bunu tanıyanlar kararını verir. Ama ben eserlerinden zevkle dinleyeceklerim yine olacak.
Meydanlara dökülen bazı kişiliksizler, Cumhurbaşkanımızın ölmüş annesine söverken ses çıkarmayanlar, Volkan’a Rahmet okumayanlara kızmaları da tam bir iki yüzlü münafıklıktır. Ölüye saygı gösterilir buna itiraz edilmez, ama cenaze merasimi de inancına göre uygulanır.