Bu seçim ne olacak?
Bu tarih bazılarımız için seçim öncesinde çok anlam ifade etmezken, normal bir seçim gibi gören ve uyku numarası yapan bir kesim var. Bazılarımızca çok abartılı yorumlar yapıldığı da düşünülen, dünyanın en çok ilgilendiği, yatırım yaptığı, organize olup destek verdiği bir seçim olduğunu hepimiz biliyor ve görüyoruz.
Dünyanın ana gündemi Türkiye
Bir yanda Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlıktan indirilmesini hararetle bekleyen ve indirmek için meşru veya gayri meşru arayışı olmadan gözü kara, balıklama ve bodoslama bir edayla savaşanlar; diğer yanda Türkiye’yi lider ve örnek olarak görmek ve kabul etmek isteyen dost ülkeler ve insanların can hıraş mücadelesini yaşıyoruz.
Değişim şart mı?
Tabii ki bu kadar bu seçimi önemsemek gerekir mi, bunu seçimden sonra anlayacak ve yaşayacağız. Kimilerince lider önemli değil, neticede bir ülke yönetimi, bunu herkes yapar, abartmaya gerek yok. Kimilerine göre 20 yıl çok uzun bir zaman, insan aynı kişiyi görmekten bıkıyor. Kimisi ülke yeterince yatırıma doydu, bir değişimle biraz dinlensin, zaten 100 yıllık yatırımlar yapılmış, 10 yıl yatsak ne kaybederiz?
Kimisi, dünyanın Erdoğan’ı gönderme savaşı bir abartıdır derken, bazıları da bu bir milli ve ülkenin güvenlik ve 100 yılını kurtarma, İslam aleminin de, mazlum toplumların da dirilişinin başlangıcıdır diye düşünmektedir.
Ortaklık
Bazıları 10’a kadar erk ve yapının ki bunların bazıları taban tabana zıt olmasına rağmen bir araya gelmesi ve ülkeyi selamette yönetmesini muhal görürken, iki kardeşin bile ortak bakkal işletemediği ülkemizde memleketi bu zıtların rahat yöneteceğine inanmaktadır.
Endişeler
Bu seçim sürecinde dost, arkadaş, ahbap, akraba olduğu halde bu seçimde birbirini kıran dökenleri de görmekteyiz. Kimileri demokrasi alanındaki kazanımların, ülkenin stratejik başarılarının yok edileceğine inanırken, bazıları ülkenin güvenlik sorunu, bölünme, iç savaş, terör, bankaların ve bütçenin boşaltılması gibi endişeler de taşımaktadır.
Seçim günü bekleyişi
Seçim gününü herkes merak ediyor. Her siyasi ekol sandık ve seçmenler üzerinde müdahalelerin olmaması noktasında söylemleri var. Bu nedenle sandık önlemlerine ciddi tedbirler alınıyor. Bazı partiler, seçimi kazanamazlarsa iç savaş çıkaracaklarını bile telaffuz ederek tehditler savuruyor. Bazıları bu milletin 15 Temmuz dersini ve tokadını hatırlatıyor.
Seçim sonrası
15 Mayıs’ta ülkenin rengi, morali, geleceği gibi dengeleri göreceğiz yaşarsak. Belki bu tarihten sonra ‘Ellerimiz kırılaydı, hapiste olaydık, hatta ölmüş olaydık da oyumuzu kullanıp bu sorumlulukta bizim de emek ve desteğimiz olmayaydı’ diyeceklerimiz olacak. Belki de gelecek 5 yıl için utanç duyup, ‘bu güzel gelişmelerin karşısında durup oy kullandım, bu güzel adımların hiç birinde zerre emeğim yok’ diye her gün vicdanen üzüntü yaşayacak.
Kısaca bu seçimde aklımıza gelen gelmeyen bin bir türlü seçenek ve sorumlulukları yaşayacağız. Bu nedenle inat, kin, kıskançlık kıskacından kurtulup akli selim ile düşünüp, vicdanımızın sesine kulak vererek oy kullanmaya gitmemiz. Oyumuzu da bu minvalde kullanmamız gerekmektedir. Allah bu seçimi şahsımız, ülkemiz ve dünya milletleri için hayra vesile kılsın.
Amin.
