Planlama, istenen bir amaca ulaşmak için gerekli faaliyetlerle ilgili düşünme sürecidir. Planlama, akıllı davranışın temel bir özelliğidir. Yalnızca istenen sonucu değil, aynı zamanda bu sonuca ulaşmak için gerekli adımları da görselleştirmek için mantık ve hayal gücünün kullanılmasını kapsar der wikipedia, özetle Planlama, belli amaçlar doğrultusunda geçmiş verilerden, tecrübelerden yararlanarak geleceğe dair alınacak kararlara temel oluşturmaktır. Ama gelin görün ki bizim Yalovamızda planlaMA sanki PLAN YAPMA olarak algılanıp hemen her şey plansız yapılmaktadır.
Hepimizin bildiği üzere 2004 yılında Altınova bölgemizde tersaneler kurulmasına başlandı ve o günden bu güne bölgede 37 tane tersane faaliyete geçti. Tersanelerin kurulum ve olumlu sürecinde bir çok itirazlar olmasına rağmen süreç ciddiyet içinde devam etti ve büyük bir akamate uğrama süreci yaşanmadı. Yani çok büyük sorunlar çıkmadan ilerleyen süreçte her şey yolunda gitti denebilir.
Ancak tip süreç gerçekten çok iyi planama ile ilerledi mi ?
Ya da her şey doğru bir planlama ile mi yapıldı?
İşte asıl sorun burada yatıyor. Bölgemize tersaneler gibi çok büyük yatırımların gelmesinin çokça büyük avantajları olduğu gibi dezavantajlarının da olduğu ve olacağı zaten biliniyor ve söyleniyordu.
Bölgemizde sağladığı onlarca katkı ve iyi şeyler ile birlikte tersaneler ile birlikte bölgemize gelen bir çok sorunun da olması oldukça doğal bir durumdur.
Şu an güncelde tersanelerde iş yapacak, çalışacak yeterli teknik meslek sahibi çalışan bulmak en büyük sorun. Sizler ‘bundan bize ne tersaneler ne yaparsa yapsın bizi ilgilendirmez’ diyebilirsiniz ancak bu tüm bölgeyi ilgilendiren ciddi bir sorundur.
Öncelikle tersaneler kurulurken bu bölgede 50 bin ve daha üzeri bir istihdam olacağı öngörüldü ve şu anda zaten 50 bine yakın istihdam var. Ancak teranelerin kurulduğu Yalova ili için bu 50 bin kişinin neler getireceği planlaması yapılmadı. Çünkü hali hazırda tersane çalışanlarının çok az bir kısmı Yalova yerelinden sağlanıyor, büyük bir kısım çalışan ya İstanbul – İzmit vb. çevre illerden günübirlik geliyor ya da başka illerden göçle gelen bekarlardan ve ailelerden oluşuyor. Maalesef ki tersane bölgesi planlanırken bu bölgede bu istihdamı karşılayacak yeterli mesleki eleman yetiştirilmesi planlanmadı. Bu yüzden çalışan göçü meydana geldi nüfus artışı oluştu. Ayrıca yine bu bölgede oluşacak nüfus için gerekli altyapı da planlamadı. Yani bölgede çalışanlar ve aileleri için, yol, su, konut, sağlık, eğitim, eğlence, alışveriş, kültür sanat vb. bir altyapı planlaması henüz yapılmadı ve halen de böyle bir çalışma yok.
Tersaneler gün geçtikçe kapasitelerini arttırmakta ki bu iyi bir gelişme buna bağlı da çalışan sayısı artmaktadır ki daha da artacağı öngörülmektedir. Güncelde tersaneler bölgesinde 10.000 mesleki yeterlilik sahibi çalışana ihtiyaç var. Üstelik bu çalışanların yerel imkanlar ile sağlanması da mümkün değil. Bu sıkıntı gün geçtikçe daha da artmakta ve şiddetli sancılara neden olmaktadır. Tersane bölgesindeki bir çok sorundan biri kısa, orta ve uzun vade de yeterli meslek sahibi çalışan sağlanması için halen bir tedbir alınmamış olmasıdır.
Kısa vadede mesleki eğitim kursları açılarak yerelde meslek sahibi kişilerin yetiştirilmesi gereklidir, orta ve uzun vadede ise meslek lisesi ve MYO sayı ve kapasitesinin arttırılması uygulamalı meslek lisesi ve uygulamalı MYO bölümlerinin açılması ve mezunların sahada çalışmaya hazır bir biçimde yetiştirilmesi gereklidir. Yine kısa vadede şehir dışından çalışan gelebilir bunun içinde hazırlıklar yapılmalıdır. Tersane bölgesindeki sorunlar kulağının üzerine yatarak çözülmez çözülmeyecektir. Sihirli bir el gelip mucizevi biçimde bu sorunları da çözebilecek değildir, sorunlar şimdiden doğru planlama ve doğru çalışma ile hep birlikte çözülebilir. Üstelik sorun sadece yeterli çalışan bulamama problemi değildir; çevre, konut, sosyal demografik yapı, çalışma şartları vb. bir çok sorun var. Bu sorunlara da gelecek haftalarda değineceğiz.
Yapılması gereken şey uyanıp, silkelenip sorunları görerek neler yapılabileceği ile ilgili kafa yormak, çalışmak mücadele etmektir. Bahane üretip, görmezden gelip, bana ne demekle sorunlar daha da büyüyecek en sonunda bölgemizde kangren kanser haline gelecektir.
Geleceğinizi mutlaka önceden planlayın ama planlarken esnek olun. Çünkü Türkiye’nin hızla değişen koşulları çoğu kez planınızın bozulmasına neden oluyor. Eğer esnek bir planlama yapmamışsanız plandan vazgeçmeye yönelebilirsiniz. Ve en önemlisi hangi işte olursanız olun teoriden kopmayın. Sizinle aynı işi yapanları legal yoldan geçebilmenizin tek yolu budur. Mahfi Eğilmez