Değerli dostlar, hepinizi Allah’ın selamı ile selamlıyorum.
Malumunuz bu hafta birden gündemimize Filistin, Hamas ve İsrail girdi. 1948 yılından beri Filistin’i adım adım, karış karış, birer ikişer derken ülkenin yüzde 85’ini Filistin halkının elinden almıştır. Kalan kısımları ablukaya almış, açık cezaevi mesabesinde bir durum oluşturmuş, devletin bütün yetkilerini eline almış, Müslümanlar ve Mescidi Aksa tesirsiz hale getirilmiştir.
75 yıllık bu sürede her evden birçok şehit verilmiş, Yahudi baskınına uğramayan Filistinli kalmamıştır adeta. Şimdi de Hamas Gazze ablukasını yarmak amacıyla saldırıya geçtiğini görüyoruz. Tabii ki bu savaşın sonucunun kimin lehine döneceğini merak ediyor. Çünkü bir tarafta en acımasız silahlar, diğer tarafta sapan taşından ilk defa kurtulup havan gibi silahlarla saldırıya geçen Filistin halkı var.
Garip olan birdenbire ülke içinde ve dışında sözleşmiş gibi İsrail aşıkları beyanatlarla İsrail’e destek veriyor. İsrail’de ölenlerden bahsederken, Filistinlileri insan yerine bile koymuyor. Neden Hamas saldırmış. Belki haklı bir soru, güç dengesi yok görünüyor. Niye böyle bir şeye soyunuyorsunuz diye soranlar da var. Ama zaten onlar her gün ölüyor, bombalanıyor, işgal yaşıyor. Öleceksek de bir kere ölelim diye düşünebilir.
Bu savaşı fırsat bulup, Arap düşmanlığı, Filistin düşmanlığı gibi garip yorumlar da okuyoruz ülkemizde. Yahudi ölülerine ağıt yakarken, Filistinli sivillerle ilgilenmiyorlar. Arap düşmanlığı yapacağım derken, Mescidi Aksa’dan, hatta Mekke ve Medine’den de vaz geçen aklı evveller de var.
M.S. 65 yıllarında yaşayan Seneca, o gün topluma verdiği bazı mesajlar vardı. O mesajlar ilkeli ve doğrunun, haklının yanında duranlar için önem arz ediyordu. Bu sözler bu gün de geçerliliğini koruyor. Bu nedenle bu yazımızda bunların bir kısmını paylaşmak istiyorum.
Seneca; “Para iIe satın aIınan sadakat, daha fazIa para iIe de satıIır.” Karnını doyurana kayıtsız şartsız destek verenleri bu nedenle köpeğe benzetirler. Karnını doyurana kayıtsız şartsız destek verenler kişiliğini kaybetmiş, her değerde satılmaya müsait bir şahıstır bu.
“BaşIayan her şey bir gün biter.” Bir işe başlamaktır önemli olan, başlanan işlerin bitmesi muhakkaktır. Yeter ki başladığımız işte samimi ve gayretli olalım.
“Büyük bir servet, büyük bir köleliktir.” Dünya malına olan bağlılık eskiden beri eleştirilir. Ve her mal düşkününün öldüğünü görürüz ama ders çıkarmadan aynı hatayı işleriz.
“Aza sahip oIan değil, çok isteyen fakirdir.” Eskiden gönül zenginliğinden bahsedilirdi. Bu gün kapitalizm ve onun etkisinde kalan insanlık hiçbir zaman doymaz, daima açlık ve yokluk korkusu yaşar. Bu nedenle Filistin’de İsrail gibi işgal, gasp, talan ve her türlü ahlaksızlığa bulaşırlar.
“Hayatı kaybetmekten daha acı bir şey vardır, yaşamın anIamını kaybetmek.” Dünyada yaşayan ölüler olarak tanımlanan hayattan ümidini kesmiş tiplerden bahsedilir. Günümüzde özellikle, toplumun bir kısmı içinde bulunduğumuz nimet ve imkanlara rağmen; sürekli korku, şikâyet, karamsarlık ve ümitsizlik içinde kıvranıp dururlar. Yaşamlarına bir anlam veremeyip, kendilerine işkenceli bir hayat oluştururlar. Halbuki ölümü hatırlayan bir insan yaşarken hayatına bir anlam ve mutluluk oluşturmayı dener. Hayatın önemli oluşu ölüm sayesindedir.
“İnsanIarı tanımak için onIarı sınamaktan korkmayın; çünkü kaybediImesi gerekenIer, en önce kaybediImeIidirIer.” Bu söz bu günün final sözlerinden diyebiliriz. Günümüzde en çok yanıldığımız arkadaşlık ve dostluklarımızdır. Kolay dost ve arkadaş edinirken, çok kolayca da kaybedebiliyoruz. Oysa arkadaş olan kişiyle inanç, fikir, yaşama biçimi, duygu ve düşünce, fedakârlık gibi konularda test etmediğimiz, sadece beyanlarına bakarak arkadaş edinmenin çok yanlış olduğunu daha sonra anlıyor ve pişmanlıklar yaşıyoruz. Bu gün bir savaş durumunda bile arkadaş ve dostlarımızla ayrıştığımızı görmek bunun en bariz örneğidir. İnsani ilişki kurmak ayrı bir durumdur. Bu ilişki için sınamaya çok gerek yoktur. Çünkü dostluk derecesinde bir beraberlik olmadığı için, pişmanlık duyacak bir durumla karşılaşmayabiliriz. Ama arkadaşlık, dostluk kardeşlik gibi bir şeydir.
Allah bizi hayatın kıymetini bilen, fedakâr, iyi dostlarla beraber eylesin.