Takvime bağlamayın vefanızı.
Randevu saatin olmasın.
Saatlere meydan okuyun hatta.
Ertelemeyin “iyilik” adına ne varsa.
Vefasızlar mesafeleri mazeret sayarlar.
Mesafeler hızınız, heyecanınız, özleminiz olsun.
Dostunuz,
Dilde duanız, elde imkânınız olsun.
‘’Dost olmak” kolay,
Ama öyle kalabilmek kolay mı?
Veriştir önce…
Almayı hesap etmeden vermektir yürekten.
Zenginliktir, yaslanacağınız “güven”çınarı gibi.
Yıllara meydan okurcasına “kıymetlidir”.
Dostluk, Pazar alışverişi değildir.
Pazara kadar, değil mezara kadardır.
Hatta ötesine taşınacak değerdedir.
Fiyatı yoktur. Değer üzerine bina edilir.
Sebebiniz neyse ömrü de o kadardır.
İhtimal hesaplarına kurban vermeyin dostluğunuzu.
Olduğu gibi kabul edin onu.
Olduğunuz gibi görünün.
Göründüğünüz gibi kalın ona karşı.
Sitem edin, merak edin, ancak terk etmeyin.
Sırt çevirmeyin,
Güzel zamanlar hatırına.
Basit hesaplar için harcamayın.
Kaybederseniz eğer aramayın boşuna.
Bıraktığınız yerde değildir.
Sorunsuz olmaz elbette.
Ama “sorumsuzlukla” asla devam etmez.
Özden gelen sözlerle yüceltin.
Bereketlendirin.
Büyütsün, beslesin, moral olsun, sağlık versin ruhunuza, bedeninize.
Emeksiz olmaz hiçbir şey,
Emeğinize yazık etmeyin.
Çölleşti.
Buz kesti.
Derken yürekler.
Belki çok yakınınızda bir yerde,
Kokusuna sözüne, yüzüne hasret kaldığınız dostlar,
Neredeler.
Bu arayış için söylenen nice sözler işitmişizdir.
En güzellerinden birine,
Merhum âşık Veysel’e kulak verelim isterseniz.
Dost dost diye nicesine sarıldım.
Benim sadık yarim kara topraktır.
Beyhude dolandım, boşayoruldum.
Benim sadık yarim karatopraktır.
------------
Endişem kartopu gibi….
Şiddet ve istismar günlük hayatın olağan akışında normalleşmemeli.
İstismarın her türlüsüne karşı sadece karşı çıkmak yetmez.
Önlem almak kaçınılmazdır.
Cinsel olanına da, Dinsel olanına da.
Fetö sapkınlığı ve istismarcılığı ile mücadeleye,
Deaş ve türevleri kafalılarda eklenerek devam edilmeli.
Bu Milletin evlatları, bu kadar istismarı nasıl kaldıracak bilmiyorum.
Deist ve Ateist kımıldanışlara dikkat çekmek isterim.
