Adalet veya adil yönetim anlayışı yada düşüncesi aslında insanlık tarihi kadar eskidir. Tüm yöneticiler kendi iktidarlarının devamı için ya adaleti ya da zorbalığı-zülmü -zalimliği kullanırlar.
İnsaların mutlu mesut bir dünyada yaşadığı yönetim düşüncesinin temel meselesini oluşturan istikrarlı ve adaletli bir yönetim arayışının kökeni kabile hayatının başladığı erken dönemlere kadar dayanır. İnsanlar daha büyük topluluklar halinde bir arada yaşamaya başladıkça ve bu topulukların sayısı arttıkça istikrarlı adil bir yönetim anlayışı daha da önemli bir hale gelmektedir. Adil yönetin aslında kişinin çekirdek ailesinden başlar ancak, birlikte yaşama olgusunun genişlemesinin ve yaşanılan alanların büyümenin etkisiyle toplumsal yaşamda da çeşitli değişimler meydana gelmiştir. Aile ve kabile bağları yerine inananların oluşturduğu sosyal toplum- halk- bilinci, toplumsal yaşamın belirleyici unsuru olmuştur.
Başarılı yöneticilerin sabırlı, erdemli ve ahlaki değerlere sahip olması gibi yöneticilerde çeşitli özellikler olmalıdır. Yöneticilerin – iktidar sahiplerinin temel kurallarından biri “kimseye yüz çevirme çünkü sana hizmet edebilir.” Olmalıdır. Belki biraz pragmatik bir yaklaşım olarak gözükebilir ancak senden olmayana da değer vermek insan olmanın gereğidir.
Adaletin zıddı zorbalıktır, zorba yönetimlerin yol açtığı en önemli sonuç geçmişte halkın bu yönetimlere karşı isyan etmesi idi, ancak günümüzde halk yöneticilerini seçimle değiştirebilme iradesine de sahiptir. Her ne kadar dünyanın büyük bir coğrafyasında seçim sistemleri adil olmasa da, ya da halkın kendini yönetenleri direk olarak seçme özgürlüğü olmasa da seçmek yine de güzel bir durumdur. Hatta halkın önüne kimleri seçmesi gerektiği toplum mühendisliği yapılarak konsa bile seçmek kendini iyi hissettirir ya da sorumlu kılar.
Yöneticilerin çevresinde hem iyi hem de kötü durumlarda tavsiyeleriyle yardım edebilecek ahlaklı ve liyakatlı danışmanlar olmalıdır. İyi danışmanın temel özellikleri arasında sadakat, bilgelik, deneyim, samimiyet, ihtiyatlılık, asalet, edebiyat, politika ve tarih bilgisine sahip olmak önemlidir.
İyi yönetmek için adaleti korumalı, doğru danışmanlara sahip olmalı ve senden olmayanlara karşı da adil ve hoşgörülü olmalısınız, herkese adalet ile hükmetmeleri ve hizmet etmelisiniz.
Hükümet kadın filmindeki belediye başkanının şu sözleri gerçekten iyi bir yöneticinin davranış şeklini ne güzel anlatmış.
“Bu dünya, senden olmayanlarla hoştur. Onların sana verdiği ilimlerle, kıymetlerle, gönüllerle hoştur. Sadece senin gibiler değil, senden olmayan da çok yaşasın ki, sen de yaşa. Hele bir de onun gözüyle gör şu fani dünyayı. Herkes beyaz olsa, o zaman beyazı fark edemezsin ki. Değil mi? Veyahut da siyah. Beyaz en güzel siyahta belli eder kendini. Beni ben yapan yegane şey, benden olmayandır. O yoksa, sen de yoksun. Ne anlamın kalır, ne rengin belli olur, ne de tadın…”
Kılıç, zaferleri; zeka siyasi üstünlüğü; adalette ahlaki muzafferiyeti temsil eder. (Simeon Luce)