Hiç akıllanmayacağız değil mi?
Şurada kaç gün oldu daha.
Depremlerden kaçak yapılardan çokça konuştuğumuz şu günlerde. Ülkemiz insanının canı fazlasıyla yandığından hepimizin içi sızladı. Sahte gözyaşlarınız olmuş diye düşünüyorum ki yeni bir olay ile karşı karşıya kaldım.
Yönetmelikler değişmeli, Kaçaklarla ceza yazıp yapının devamına onay vermek cinayettir. Zemin Etüd raporlarına uygun bir yapı oluşturuldu mu statik hesapları yapıldı mı?
Bir siyasi parti çiçeği burnunda başkanı göreve gelir gelmez, Çiftlikköy’e yakın bir köy de imar kurallarına aykırı, kaçak, zemin etüdü var mı projesi var mı, statiği kontrol edildi mi, betonarme çok katlı bir yapıya ilgili idarelerde tanıdıkları öne koyarak cezaları hafifletip. Kaçağa devam ettirilmesine yardımcı oluyor.
Olma, olma kardeşim.
Sevgili genç kardeşim. Sana tavsiyemdir büyük bir vebalin altına giriyorsun. Yapılan yapı tek katlı bir prefabrik değildir. Tek katlı prefabriklere göre mevzuat değiştirilmelidir. Tarım alanlarına 1 katı geçmeyen yapı izinleri verilmemelidir. Yapı sınıfı, çelik ve prefabrik olsa dahil. Kaçak yapılara engel olabilmek adına imarsız alanlarda 1 katlı belli bir metrajda yapıya izin verilmesine karşı değilim. Ancak bu yapılarda kurallara uygun projeli, Mimar mühendis kontrolünde uygulanmalıdır.
Sevgili dostum, sen bu şehre örnek olacak bir şahsiyetsin. Dostlarını, hatırı sayılır partili yakınlarını araya koyarak bir çalışma içerisine giriyorsan eğer, girme kardeşim. Ben senin adını temiz bellediydim, bırak hep temiz kalsın. Girme kimsenin vebaline.
İlgili belediye de meclise sokar, bir yolunu bulur muhakkak engel olmamak için, sonra tırlara koli taşır poz verirler üzgün mahcup sahte yüz ifadeleriyle. Doğru söyleyeni, sevmezler. Beni de sevmezler hiç bu çevrede.
Deprem endişesiyle geçmiş birikimleriyle bir küçük arsa alanlar, şimdilerde o arsa üzerine küçük bir ev kondurma peşindeler. Deprem yaşandıktan sonra Mimar olarak 50’den fazla kişiden telefon aldım. Proje yaptırmak isteyen, imarsız yerine bir yapı koymak isteyen. Tek katlı yapılara itirazım yok. İnsanlar korkuyor. Mevzuat yeniden değerlendirilmelidir. Tek kat belki de altında bir bodrumu olan, 125m2/150m2 tabanı geçmeyen yapılara izin verilmelidir.
125m2/150m2 bir yapı 3+1 geniş bir aileye yetecek ölçülerdedir. Yaşamdan, çocuklarının sağlığından endişe ediyorsan, tek katlı mütevazi bir yaşama merhaba diyebilmeliyiz.
Köylerimiz, tarım anlamında verimsizleştirildi. İstanbul gibi büyük şehirlerden yatırımcılar köylerimizde yakın mevkilerde arsalar satın alıp, hobi tarım daha sağlıklı yaşam hayaliyle yerleşim gerçekleştiriyorlar. Arsaların tarlaların metrajlarına belirli bir oranda m2 hesabı hali hazırda mevcut, 5000m2 tarlanız varsa, 75 m2 taban alanlı 150 m2’yi geçmeyen inşaata ruhsat alınabiliyor. Bu mevzuat yeniden düzenlenebilir. Yapılar tek katlı ve biraz daha fazla oturumlu yapılabilir veya yapı sınıfları standarda bağlanabilir olabilir. Prefabrik, çelik, ahşap projeli ruhsatlı yapılara onay verilmelidir. Kaçaklara dur demenin kontrolsüz can sağlığına aykırı yapıların kontrolü alınabilir.
Sevgili kaçakçılar, niyetiniz projesiz kaçak yapıysa ısrarla bunu yapacaksanız. Kontrollere takılmayacaksanız, sevdikleriniz ile bu kontrolsüz yapılarda yaşatacaksanız. Bari bir mühendise gidin en azından bir zemin etüd yaptırıp, statik projesini adam gibi yaptırın. Siz çoluğunuzu, çocuğunuzu düşünmüyorsanız bizim düşünmemizi dikkate alın.
Tarlalarımıza, doğamıza da sahip çıkalım. Çok katlı çok metrajlı koca koca binaları da dikmeyin arkadaşım.
Bu doğa bizim, bu dünya bizim bu memleket bizim.
Rica ediyorum…
Hayırlı haftalar…