Yaşadığımız toprakların Deprem le tanıştığı günlere çok az bir süre kaldı. 17 Ağustos 1999’dan bu yana tam 25 sene geçmiş, ülkemizde veya dünya da deprem ile alakalı neler değiştirebildik.

 

Süre

30 saniye

Büyüklük

7.2 Mw (Kandilli) 7.2 Mw (USGS)

Derinlik

17 km

Merkez üs

Düzce, Türkiye

Fay

Kuzey Anadolu Fay Hattı

Çocuklarımıza okullara “Çök Kapan Tutun “dışında ‘sağlam yapılar nasıl yapılmalı olmalıdır’ diye eğitimler verdik mi?

Hangi yapılar yıkılmaz. Hangi yapılar yıkılabilir. Bu konuda kim ne kadar bilgi sahibidirler.

Yapı denetim sektörü atanmayla belirlendiğinden beri, tüm tanıdığım-tanımadığım Mimar-Mühendis girişimciler yapı denetim olabilmek için sıraya girdiler. Yapıların ruhsat ve inşaat süreçlerini betonlarını testlerini kontrol etmekle mükellef oldular.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da yaşanan olayları derleyip toplayıp eksilerinden artılarından sonuçlar çıkartıp önlemler almaya çalışıyor. Yapı denetim bedelleri yetersiz geldi artırıma gidildi. Test laboratuvar maliyetleri yükseldi, müteahhitlere yüklediler. Bazı yapı denetim firmaları projeleri kontrol edilecek bahanesiyle, kontrol bedeli adı altında, zorunlu bir şekilde müşteriden harici elden para almaya da başladı. Bu illegal durum yakında birçok yapı denetimin ceza veya kapanmalarına neden olacak gibi duruyor.

İşin içinde para akışı olduğu müddetçe, insan canı deprem-meprem kimsenin umurunda olmayacak. Kazandıkları daha fazla paraları, sakladıkları evleriyle birlikte göçük altında kalmasalar bari.

Şantiye şefliklerini de güncellediler. Ancak bence bir güncelleme daha gerekiyor sağlıklı hizmet veremeyen bir EBİS kuruldu. Neymiş Şantiye şefi beton dökümünde sahada olacak ve onay verecek numune betonlarına. Numune beton ilk araçtan alınıyor. Ve katkı maddesi alınmadan önce orijinal betondan. Beton döküm sırasında katı geldi ve kalfanın işine gelmedi. Biraz katkı biraz su eklenirse beton sınıfı nereye düşer?

Şantiye şefleri de yapı denetimler gibi atanmalı, hatırı sayılır bir maaş belirlenmeli, şef eğitimi almalı, herkes de şantiye şefi olmamalı, belirli eğitimlere girmiş krediler toplamış olmalı.

Bir yazılım program hazırlanmalı, Şantiye de temelden çatıya kadar tüm uygulamaların fotoğrafları bu yazılıma yüklenmeli. Her bir yapının baştan sona fotoğraflı özgeçmişi olmalı. Hatta video bile yüklenebilmeli. Temel hafriyatı, yalıtımı, demiri betonu, dolgusu, her detay sisteme kaydedilmeli.

Geçtiğimiz Malatya depreminden sonra yapıları çöken müteahhitler yurtdışına çıkarken yakalandı. Bu durumu Şantiye şeflerinin üzerine bırakmak için hazırlanmış bir taktik gibi de düşünmüyor değilim.

EBİS, bugün sağlıklı hizmet vermese de onayı geç veren şefe ‘ne oldu yavrum neden gidemedin’ demese de olası bir sorunda ‘sen gel bakayım buraya’ diyecektir.

Önceliğimize para, daha çok para ve kollanma-kollama gibi kriterlerini koymadığımız gün, bu ülkede birçok konu da iyileşmelerin olmayacağı inancındayım...