Zor bu ülkede kadın olmak! Dünya Kadınlar Günü de değil. Nereden geldi 'kadını' yazmak aklına diyebilirsiniz.

Sağıma baktım, soluma baktım, aynaya baktım kadını yazmak istedim.

Belki daha çok kadını yazmalı, daha çok kadın konuşmalı, daha çok kadını savunmalıyız. Daha çok kadın demeliyiz...

Türk toplumunda kadının saygın bir yeri vardır. Orta Asya'da kurulan ilk Türk devletlerinde kadın ve erkek eşit haklara sahipti. Devlet yönetiminde, hakanların yanında hatun adı verilen eşleri de söz sahibiydi. Kadınlar ata binip ok atar, top oynar, güreş gibi ağır sporlar yapar ve savaşlara katılırlardı.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk sayesinde, bunları biliyor muyduk?

Türkiye’de, 5 Aralık 1934 tarihinde Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı veren yasanın kabulü, her yıl “Kadın Hakları Günü” olarak kutlanıyor.

1944 yılında Fransa’da, 1945 yılında İtalya’da, 1960 yılında Belçika’da, 1974 yılında İsviçre’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmiştir.

"Türk kadınları, memleketin yazgısını millet adına yöneten siyasî topluluğa dahil olmak arzusunu göstermekle, memleketin, milletin vatandaşlara yüklediği görevlerin hiçbirinden kendilerinin uzak bırakılacağını düşünmezler. Çünkü, görev karşılığı olmayan hak yoktur." Mustafa Kemal Atatürk

Cinsiyetler arası gerçek eşitlik ancak sınıfsız ve sömürüsüz bir toplumda mümkün olacaktır.

"Kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamakların­dan geçeceklerdir. Kadınlar toplum yaşamında erkek­lerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır." Demiştir büyük lider Atatürk.

"Kızlarımızın vatan ve milletin yüksek menfaatlerini savunup koruyabilecek kabiliyette yetiştirilmesi milli eğitimde esas tutulmalıdır. Ve kız çocuklarımıza entelektüel yetkinlik kazandırılması elzemdir." Diyen dünya liderini saygı ve minnetle anıyorum.

Kızlarınızın bir gün büyüyüp sağlıklı, güçlü bir kadın olmasını istemez misin?

Mutlu yaşamasını istemez misiniz?

O vakit kadınlara saygı duyarak nefes alın.

Kadın yazısına bir girişti bu...

Haftaya yazacaklarım belki biraz bazılarının canını sıkabilir.

Mesela gayet de sosyal demokrat olduğunu savunan, eğitimci geçinen, eşiyle, çoluğuyla, çocuğuyla gururlanan ama tek kadın görünce hakkında olur olmaz konuşan, o anda tüm meziyetlerinin ondan sıyrılıp gittiğini unutanlara gelecek!

Unutmayın ki herkes ağzından çıkanı yaşar!

Kalbinde olan çıkar!

Kadınlara saygılı olun.

Unutmayın sizi de bir kadın doğurdu, büyüttü.

Bir kadına bakarken, onu sevenleri ve sayanları olduğunu unutmayın.

İnsanoğlu...

Bir susar, iki susar, üçünde ne yapacağı belli olmaz..

Kadınların da bir sabrı var!