Kadınlar sadece sevilesi, çiçek sulanası bitkiler değildir.

 Kadın bir İNSANDIR.

Geçtiğimiz hafta kadını yazmıştık. Bu hafta da kadından devam edelim.

Bir toplumun yükselmesi ancak o toplumdaki kadına verilen değerle orantılıdır.

Biz bugün maalesef hala kadını konuşuyoruz. Kadına değer verilsin diye haykırıyoruz. Aynı yere çöp atmayın der gibi. Yere çöp atılır mı? Susuz kalmayın der gibi. Susuz kalınır mı? Kadına değer vermemek ne demek?

Kadına değer vermeyen yaşamasın zaten nefes almasın.

Nasıl bir dengesizlik orantısızlıktır ki kadına değer vermeyen erkek de kadın da bir kadın tarafından dünyaya getirilmiştir.

Ne garip değil mi?

Çıkış noktasını henüz hala anlatamamak ve öğretememekle birlikte Dünya Kadınlar Günü'nde bir kez, bir de Anneler Günü'nde; ayıp olmasın 'bayramda da elini öpelim' diye kadın hatırlanmaz! Kadın kutlanmaz!

Kadın evde ev hanımı diye akşam ona getirilen iki ekmek ve 2 kilo patates soğanla ya da ben onun isteklerini yapıyorum demek, yaşamı idare ettirmek, kadına değer vermek mi?

‘Yok kadına iltifat etmeyelim şımarır’, ‘fazla sevmeyelim tepemize çıkar’, ‘kadına ekonomik özgürlük vermeyelim ki aman bizi terk etmesin’.

Kadınları başımızın tacı nasıl yapalım kadın erkekten daha mı üstün kadın yerini bilmeli kadın kısmı yerini bilir....

Siz benden daha iyi biliyorsunuz. Yüzlerce örnek var bu ülkede. Hala kadınlar hak ettiği değeri görmüyorlar?

Benim de bir oğlum var. Erkek çocuğu anneleri size sesleniyorum!

Kral tahtlarına oturtturup ucunu kestirdiniz diye kocaman abartılı düğünler yaptınız. Kızınız ergenliğe girince partide verdiniz mi?

Daha 5 yaşındayken başladınız salona girip kahkahalarla 'Bunlardan hangisini sana alayım oğlum' dediniz!  Pazardan domates alır gibi!

‘Oğlan çocuğu nereye kazanırsa gitsin her yerde yapar’ dediniz. Niye kız çocuğu yapamaz mı? Çünkü neden? Rahat bırakmazlar da ondan....

Şarkılara söz olmuş 'beyaz giyme söz olur.’ ‘Çok gülme yanlış anlaşılırsın’. ‘Karanlığa kalma, tenhada gezme.’ ‘Aman birileriyle konuşma, yanlış anlaşılırsın’ diye diye mahvettiniz...

Söz konusu erkek olunca askerlik anılarıyla diğer tüm anıları yarışır ya, kadının her günü askerlik içindedir.

Ama kadın anlatmaz ayıp olur, söz olur...

Erkek ne yaparsa elinin kiri, kadın yaparsa alnının lekesi!

İnandığınız din bile kadına bir sürü özgürlük ve hak tanırken, siz bunu da çarpıp yanlış öğretileri gerçek gibi yaşattınız!

‘Ben sosyal demokratım benim de bir kızım var eşim de şurada bilmem ne’ diyen erkekler size sesleniyorum. Gözlerimle görüp kulağımla duydum acımasızca; selam verdiğiniz, kızım dediğiniz, kız kardeşim dediğiniz birlikte çalışıp ekmek böldüğünüz kadınlar hakkında, acımasızca dedikodu yapıyorsunuz!

Biz kadınlar da aptal değiliz! Görüyoruz, duyuyoruz!

Biz kadınları konuşmayın, bir çekin dilinizi, gözünüzü...

Alnının teriyle çalışıp parasını kazanan kadına ettiğin sözler ayaklarınıza, ciğerinize dokunur!

Sakın kadın zekasını, kadın yeteneğini küçümsemeyin. Ben ‘kadın erkekten üstündür’ demiyorum ikisi de muhteşem yaratılmıştır.

Mesele, birbirini kabullenmektir saymaktır.

Kadının da her saatte dışarıya çıkabildiği, çıktığında laf söz olmadığı, gerçek eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğu, iş yerlerinde tartaklanmadığı, rahatsız edilmediği, bir saygı gördüğünde, toplumların kültür seviyesi yükseldiğinde evet bu toplumda kadın değer görmektedir, diyebiliriz.

Bunun için de başka bir söze gerek yok. Eğitim şart.

Tekrar belirtmek isterim ki, özellikle erkek annelerine; kadın olduğunuzu unutuyor musunuz acaba?

Bizim ki erkek

Ee ne yapalım yani?

Lütfen bir norm da büyütün erkek çocuklarınızı. Erkek dağıtır, erkek yıkar, kadın toplar. Böyle bir şey yok!

Hiç de Anadolu kültürüne suç atmayın. Bunun; Batısı, Doğusu, Anadolu'su yok!

Kadınlar duygusaldır, erkek de duygusal olabilir. Kadınlar böyledir, erkeklerde böyledir diye genelleme yapmak bence büyük bir yanlış olur.

Hiç de çok duygusal olmayan kadınlar tanıyorum ben.

Bari bir tane erkek yakalayalım diye, 5 kız denemesi yapan aileler

Allah, hayırlı evlat versin denilir değil mi?

Bazen bunun bir şaka olduğunu düşünüyorum.

Ekonomik ve sosyal- kültür durumu müsait olmadığı halde, bir tane erkek yakalayabilmek için 3-4 tane kız yapıyorlar.

Bazen de birkaç erkek çocuğu ve belki bir tane kız olur diye futbol takımı kuruluyor.

Özür dilerim ama gerçekten çok komik.

Şu hayatta her şeyin sağlıklısını istemek gerekir.

Kadınlara biraz daha saygı istiyorum. Başka bir şey değil. Trafikte, markette, ayrıcalık değil bakın saygı...

Bu ülkede her gün onlarca kadın öldürülüyor. Kadınlar ölüyor ya bedenen, ya ruhen...

Bana kimse geliştik demesin. Tam tersine geriye gittik. Ne zaman bu ülkede kadın cinayetleri durur. O zaman biz gerçek bir kalkınmışlıktan bahsedebiliriz!

‘Benim olmayan ölsün’,  ‘Ya benim ya kara toprağın’

Bunlar gitsin kendini bir yerden atsın. Toplum temizlenir.

Sevgili kadın; Kendini sev. Kendinle barışık ol. Bunun için çalış, üret. Bir erkeğe bağımlı kalma. Oku/okut/öğren, kolaya kaçma.

Sen nasıl ki bir kadın olarak isteyebiliyorsun, işite de zaten. Ama istenmediğin yerde de durma. Sana sevgi vermeyen erkekten sevgi dilenme! Değer görmediğin yerde kalma!

Zorlama...

Her zaman şans verirken, bir önceki şansın nasıl heba edildiğini hatırlayın.

Şansı kendine vererek başla.

Zorladığında gereksiz şanslar verip yeni yeni fırsatlar yarattığında, en kısa zaman içerisinde şunu söyleyeceksin kendine ‘Geriye dönebilseydim, verdiğim şansların tek bir zerresini bırakmazdım’ olurdu.

Şansı başkasının değil, önce sizin olsun...

Sevgi ve saygı ile kalın.