Bir kadınla bir erkek kavga ediyorsa şartlar eşit bile hatta kadın haklı olsa bile kadın her zaman kaybetmeye mecburdur.
Çünkü kadına iftara atmak çok kolaydır. Hemen iki kelime atarlar ortaya. Kadın çaresiz kalır. Çirkin küfürler de var ama en kötüsü namusa söylenen sözler vardır.
Özellikle bunu son zamanlarda televizyonlarda ki programlarda çok izler olduk. Erkek yüzde bin suçlu ama aradan kadına öyle bir iftira atıyor ki kadın birden suçlu oluyor.
Ne yazık ki biz Türk toplumu olarak böyleyiz. Maalesef bir kadının hayatını değiştire biliyoruz. Hani derler ya bel altından kadına laf söylemek çok kolay diye. İşte maalesef öyle. Ne kadar çağdaş da olsak, hala bu çirkin anlayıştan kurtulamadık.
Hep böyle değil midir?
Erkek her türlü hayatını yaşar ama toplumda bu huyları övülür. Çapkınlık güzel bir şeymiş gibi alkışlanır. Kadın kırk yıl doğru yaşar bir gün bir hata yapar, toplum tarafından dışlanır. Kadına türlü türlü sıfat takılır. Bunu görmelerine de gerek yoktur kadını yargılamak için sadece ortaya birinin laf atması yeterlidir. Artık o kadın toplum tarafından dışlan maya mahkumdur.
Oysa güzel dinimiz İslam dört tane güvenilir şahit istemiştir bir kadının ahlaksızlık yapıp yapmadığına. Ama yüzde doksanı Müslüman olan toplumumuzun şahide ihtiyaçları yoktur. Birinin duyması yada demesi kafidir.
Belki de bu hatalar yüzünden kaç masum kadının hayatı mahvoldu. Kaç çocuk dışlandı. Farkında olmadan ne kadar çok kişinin günahına girdik. İşte bu yüzden bir kadınla kavga etmek çok kolaydır. At hemen namusuna bir iftira. O kavgadan haklı çık. Aslında ahlı çıkmıştır ama ona galibiyetin verdiği yalancı sevinç yaptıklarının, yıktıklarının haksız resmini göstermez.
Bu yüzden birisi hakkında laf söylerken iyi düşünelim. Özellikle de bu kadınsa. Bir şey duyduğumuzda hemen inanmayalım.
Artık çirkin olan bu anlayışı kaldıralım ve kız çocuklarımıza daha yaşanılır bir toplum bırakalım.