Kavramları doğru anlamak sonrasında doğru özümsemek gerçekten çok önemlidir. Meslek, insanın yaşamını sürdürebilmek için yaptığı ve genellikle yoğun bir eğitim, çalışmayı gerektiren sürecin sonunda kişilerin kazandığı unvan olarak tanımlanıyor. Halk arasında meslek demek altın bilezik demektir. Meslek sahibi olmak demek yaptığın işi özümsemek, bilmek onunla hemhal olmak demektir. Mesleğiniz sizinle beraber gelişir, büyür ve bu süreç siz ölene kadar devam eder.
Ancak günümüzde geldiğimiz bu garip ve alışılmadık durumda ise meslek artık tanımlanamaz ya da önemsiz bir olgu haline getirilmiştir. Artık çevremizde diplomalı ama meslek sahibi olmayan-olamamış binlerce genç kitlesi oluşmuştur. Ne yazık ki gençlerimiz sadece diploma belge almaya odaklı olarak yetişmekte ve diplomalarının yeterli olduğunu düşünmektedirler. Hatta birçok mezun diploma aldıktan ve çalışmaya başladıktan sonra mesleği ile ilgili bilgileri öğrenmektedirler. Bu durum maalesef diplomalı işsizler ordusunu meydana getirmiştir. Diplomalı mesleksiz işsizler ordusu.
Diploma ya da mesleki yeterlilik belgesi tabi ki önemlidir. Ancak meslek öğrenmeden meslek sahibi olmadan alınmış olan diplomanın pek de bir önemi yoktur. Arabayı kullanan ehliyet değildir, ehliyet sahibi nice araç kullanmayı bilmeyenler vardır. Tabi ki araç kullanmak için ehliyetiniz de olmalıdır.
Şunu unutmayın diplomanız dünyanın birçok ülkesinde geçerli olmayabilir ama mesleğiniz geçerlidir ve siz mesleğinizi biliyorsanız orada da bir belge alabilirsiniz. Diplomanızı elinizden alabilirler, iptal edebilirler ancak mesleğinizi ALTIN BİLEZİĞİNİZİ kimse elinizden alamaz, mesleğimiz mezara kadar sizinle beraberdir.
Diploma sahibi olmayı arzulamak istemek en doğal hakkımızdır, ancak öncelik o diplomayı taşıyacak hak edecek meslek sahibi olmaktır. Diploma almaya odaklanmak doğrudur ancak sadece diploma almaya odaklanmak en büyük yanlıştır. Meslek sahibi olmaya odaklanmak en doğru iştir. Siz seçtiğiniz sevdiğiniz mesleği öğrenmek için uğraşın, meslek sahibi olmaya odaklanın zaten diplomalar belgeler doğal olarak gelecektir.
15-20 yıl öncesinde üniversite sayısı 15-20 idi. Şu anda 270 civarı üniversite var. Son yılların politikası olabildiğince üniversite mezunu bir genç kitle oluşturmaktı sanırım. Başarılı da olundu şu anda milyonlarca üniversite diplomalı ancak birçok meslek sahibi olmayan büyük bir genç nüfusa sahibiz. Üstelik birçok genç meslek sahibi olmayı diploma sahibi olmak sanıyor. Diplomasını aldığında her kapının açılacağını, diplomanın sihirli anahtar olduğuna inanıyor. Ancak ne yazık ki gerçekler çok acı verici bir durumda olabilir, diplomalı mesleksiz gençler iş başvurularındaki hayal kırıklıklarını ve/veya işe girdikten sonra işi bilmemenin meslek sahibi olmamanın sonuçlarını acı biçimde yaşıyorlar.
Birçoğu okudukları okullardan adlıkları diplomanın karşılığı olan işleri yapmak yerine hiç alakası olmayan bambaşka işler yapmaya mecbur oluyorlar. Diplomalı mesleksizlerin büyük bir kısmı ise amiyane tabirle kapağı devlet işine, belediye işine atmak için elinden geleni yapıyor. Çünkü memuriyette mesleki yeterlilikten, liyakattan daha çok diploma yeterli oluyor. Önce bir işe girelim nasıl olsa 5-6 yılda işi öğreniriz, ya da işi öğrenmesek de tam olarak yapamasak ta yarım yamalak iş yapsak ta bir şey olmaz diye düşünüyorlar.
Diplomalı mesleksizler, diplomalı işsizler ordusunu verimli yeterli liyakatli kılmanın yolu meslek sahibi olmayı önemsetmek- özendirmekten geçer.
Meslek sahibi olmak kıymetlidir, ALTIN BİLEZİKTİR.
Yazgıların en güzeli, bir insanın sahip olabileceği en büyük hazine, tutkuyla yaptığı bir iş için ona para ödeniyor olmasıdır” MASLOW