GÜRÜLTÜ VE ETKİLERİ
Gürültü temel olarak ; hoşa gitmeyen, istenmeyen, rahatsız edici ses olarak tanımlanabilir. Ses ise; kulak tarafından algılanabilen bir ortamdaki basınç değişimi olarak belirtilebilir. Sesin doğuşu ve yayılması, ortamdaki parçacıkların titreşimi ve bu titreşimlerin komşu parçacıklara iletilmesiyle oluşur.
Gürültü hemen her dönemde olduğu gibi günümüzde de önemli endüstriyel ve çevre sorunlarından biridir. Sanayide kullanılan makine ve araç-gerecin çıkardığı sesler, yeterli ve etkin önlemler alınmadığı takdirde özellikle o iş kolunda çalışanlara önemli ölçüde zarar verebilmektedir.
Gürültüyü meydana getiren sesleri frekanslarına göre şu şekilde tanımlamak mümkündür:
- Subsonik sesler; frekansı 20 Hz'den düşük olan seslerdir.
- İşitilebilen sesler; yaklaşık olarak, frekansı 20 Hz ile 20 kHz arasında olan seslerdir.
- Ultrasonik sesler; frekansı 20 kHz'den daha yüksek olan seslerdir.
Sürekli Geniş Band Gürültüsü : Birçok gürültü sürekli bir spektruma sahiptir. Yani gürültüyü meydana getiren sesin frekansı, tüm frekans boyunca yayılmıştır. Tabiatta mevcut bulunan bütün Renklerin karışımı nasıl beyaz ışığı meydana getirirse, bütün frekans aralıklarına sahip sürekli spektrumlu sesler de "Beyaz Gürültü"yü meydana getirir. Beyaz gürültüye en iyi örnek makine gürültüsüdür.
Dalgalı gürültü: Gözlem süresince seviyesinde sürekli ve önemli ölçüde değişiklikler olan gürültülere denir.
Kesikli gürültü : Gözlem süresince seviyesi aniden ortam gürültü seviyesine düşen ve ortam gürültü seviyesi üzerindeki değeri bir saniye veya daha fazla sürede sabit olarak devam eden gürültülerdir. Trafik ve durup yeniden çalışan vantilatör gürültüleri bu gürültü türüne en güzel örneklerdir.
Vurma (darbe) gürültüsü (anlık gürültü): Her biri bir saniyeden daha az süren bir veya birden fazla vuruşun çıkardığı gürültüdür. Bir seste hızlı ve kısa değişimler yaşanıyorsa bu seste darbesel karakteristik var demektir. Aniden oluşan yüksek seviyeli çarpma, darbe ve patlama gürültüleri bu tiptendir. Kazık çakan inşaat makineleri, darbeli çalışan presler, taş ocaklarında dinamit patlatmaları veya matbaa makineleri bu gürültü türüne örnek olarak verilebilir. Rahatsızlık etkileri daha fazladır.
Gürültü kaynakları aşağıdaki şekilde sıralanabilir;
- Pompaların, kompresörlerin, türbinlerin, vantilatörlerin, jet motorlarının ve vanaların sıvı ve gaz itici etkileri;
- Fırın ve motorların ateşleme gürültüleri;
- Transformatör ve dinamoların yarattığı manyetik sesler;
- Çevirici dişli, motor ve makinelerden gelen titreşim ve sürtünme sesleriile
- Dövme, perçinleme, çakma makineleri ile kesici, ezici ve biçim verici makinelerin sesleri
Gürültünün insan üzerinde olumsuz bazı etkileri vardır ;
Fiziksel Etkileri: Gürültü geçici veya sürekli işitme bozukluklarına yol açar. Yapılan istatistiklere göre meslek hastalıklarının %10’u gürültüden ileri gelen işitme kayıplarıdır. Fiziksel ektinin oluşmasında ise ; Gürültüyü meydana getiren sesin şiddeti, gürültüyü meydana getiren sesin frekans dağılımı, gürültüden etkilenme süresi, gürültüye karşı kişisel duyarlılık, gürültüye maruz kalanın yaşı, gürültüye maruz kalanın cinsiyeti oldukça önemlidir.Uyku temel fiziksel rahatsızlıklardan biridir.İnsanların fiziksel ve ruhsal sağlığı için uykunun bozulmaması çok önemlidir ve kronik uyku rahatsızlıkları çeşitli hastalıkların kaynağı olabilmektedir.Gürültünün en önemli etkisi şüphesiz, insanların işitme duyusu üzerindeki işitme kayıplarıdır. İşitme kaybı iki tiptir.
İletim tipi işitme kaybı: Dış ve orta kulakta oluşan işitme kaybı tipidir. Ses şiddeti, dış ve orta kulaktan geçerken bir kayba uğrar ve iç kulağa aynen iletilmez. Bu işitme kaybı tipi, ani yüksek bir patlamanın dış kulak zarını zedelemesi sonucunda görülür. Ayni ses orta kulaktaki kemikçiklerde de düzensizlikler oluşturabilir.
Algı tipi işitme kaybı: Bu işitme kaybı tipi, iç kulakta görülen bir işitme kaybıdır. İç kulaktaki kokleada bulunan sıvının veya liflerin bozulması ile duyma sinirlerinin çalışmamasıdır. Bu işitme kaybı tipi daha çok, yüksek şiddette ve yüksek frekanslı seslerin oluşturduğu işitme kaybıdır.Endüstride, yüksek gürültüye kısa bir süre maruz kalan kişilerde geçici algı tipi bir işitme kaybı görülebilir. Bu etkilenme uzun süre olursa, işitme kaybı devamlı (kalıcı) olur ve kulak kaybettiği yeteneğini artık geri kazanamaz.
Fizyolojik Etkileri: Kan basıncının artması, dolaşım bozuklukları, solunumda hızlanma, kalpatışlarında yavaşlama, ani refleks. İnsanın refleks sisteminde en hızlı tepki sese karşı verilen tepkidir.Gürültü sebebi ile akustik refleks zayıflar. Gürültüye bağlı fiziksel işitme kayıpları da oluşur.
- Geçici eşik kayması ;Kısa süre ile gürültüye maruz kalma nedeniyle ortaya çıkan geçici işitsel yorgunluk tablosudur.
- Kalıcı eşik kayması ;Uzun süre gürültüye maruziyet sonucunda ortaya çıkan tablodur.
- Akustik Travma ;Baş ve kulağa direkt gelen, bazen patlama ile birlikte olan şiddetli bir gürültüyü izleyen işitme kaybı, baş dönmesi.
Psikolojik Etkileri: Davranış bozuklukları, aşırı sinirlilik, stres.Konsantrasyon, dikkat ve reaksiyon kapasitesi zayıflar.Yorgunluk, uyku bozuklukları ve geç uyuma görülebilir.Merkezi sinir sistemi bozuklukları, baş ağrıları ve stres olabilir.Metabolik ve hormonal bozukluklar da ortaya çıkabilir.
DEVAMI
Performans Etkileri: İş veriminin düşmesi, konsantrasyon bozukluğu, hareketlerin yavaşlaması.Dinleme ve anlama güçlüğü ortaya çıkar. Karsılıklı konuşma ve anlama etkilenir. Konuşma kesintiye uğrar, yüksek sesli konuşmak gerekir, insan iletişimi bozulur, telefon konuşmaları etkilenir, Radyo, TV ve müzik dinleme kötü yönde etkilenir.Okuma ve öğrenme de olumsuz etkilenir. Dikkat gerektirici, hafıza ve sözcüklerle ilgili çalışma ve öğrenimler gürültü ile olumsuz etkilenirler. Bu süreç içerisinde okuma ve öğrenme ciddi biçimde olumsuz olumsuz olarak etkilenir sonuncunda da dikkat gerektirici, hafıza ve sözcüklerle ilgili çalışma ve öğrenimler gürültü ile olumsuzlaşır. Çok önemli performans kayıplarına yol açar.
Özetlemek gerekirse gürültü insan sağlığı üzerinde sinir bozukluğu, korku, rahatsızlık, tedirginlik, yorgunluk, zihinsel etkilerde yavaşlama, uykusuzluk yapar ve sürecin devamında ciddi bir meslek hastalığı olarak karşımıza çıkar.Endüstride, yüksek gürültünün, işçilerde meydana getirdiği işitme kayıpları bir meslek hastalığıdır.
“Meslek hastalığı: sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir.“
GÜRÜLTÜYE KARŞI ALINACAK TEDBİRLER
Gürültünün tespiti ve koruma önlemlerinin belirlenmesi için risk değerlendirmesi yapılmalıdır.
İşçilerin maruz kaldığı gürültü düzeyini değerlendirilmeli ve gürültü ölçümü yapılmalıdır.Bir işyerinde, sekiz saatlik çalışma süresince toplam gürültüdüzeyi ölçülmeli ve iyi bir frekans analizi yapılmalıdır.Ayrıca, İşyerinde çalışan işçilere, kişisel dozimetreler takılarak, kişilerin çalıştıkları süre içinde maruz kaldıkları toplam gürültü düzeyleri belirlenmelidir.
Gürültü tespiti için kullanılan yöntemler ve aygıtlar, mevcut koşullara, özellikle de ölçülecek olan gürültünün özelliklerine, maruziyet süresine ve çevresel faktörlere uygun olmalıdır.Kullanılan gürültü ölçme yöntemi, bir işçinin kişisel maruziyetini gösterecek şekilde olmalı.Ölçümler periyodik olarak tekrarlanmalı , değerlendirme yapılırken ölçüm hataları dikkate alınmalıdır..
Çeşitli çalışmalardan kaynaklanan gürültünün "Çevresel Gürültünün Kontrolü Yönetmeliği“, ve “Çalışanların Gürültü İle İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik“ hükümlerine göre ölçümler yapılır.
Genel olarak;
- Akustik Gürültü Ölçümü ve Raporlanması
- Çevresel Gürültü Ölçümü ve Raporlanması
- İç Gürültü Ölçümü ve Raporlanması
- Gürültü Maruziyet Ölçümleri ve Raporlanması
- Gürültü Haritalarının Oluşturulması şeklinde yapılır.
Risk değerlendirmesi yapılırken özellikle aşağıdakilere dikkat edilmeldir;
1) Darbeli gürültüye maruziyet de dahil maruziyetin düzeyine, türü ve süresine,
2) Maruziyet sınır değerlerine ve maruziyet etkin değerlerine,
3) Özellikle hassas risk gruplarına dahil işçilerin sağlık ve güvenliklerine olan etkilerine,
4) Teknik olarak mümkünse, gürültü ile işe bağlı ototoksik maddelerin etkileşimlerine veya gürültü ile titreşim arasındaki etkileşimlerin işçinin sağlık ve güvenliğine olan etkisine,
5) Kaza riskini azaltmak için kullanılan ve işçiler tarafından algılanması gereken uyarı sinyalleri ve diğer sesler ile gürültünün etkileşmesinin işçilerin sağlık ve güvenlikleri yönünden dolaylı etkisine,
6) İş ekipmanlarının gürültü emisyonları hakkında ilgili mevzuat uyarınca imalatçılardan sağlanan bilgilere,
7) Gürültü emisyonu daha az olan alternatif bir iş ekipmanının bulunup bulunmadığına,
8) Gürültüye maruziyetin, işverenin sorumluluğundaki normal çalışma saatleri dışında devam edip etmediğine,
9-Sağlık gözetimi sonuçlarına,
10-Kişisel koruyucuların uygunluğuna. Dikkat edilerek en gerçekçi gürültü analizi yapılmalıdır.
GÜRÜLTÜDEN KORUNMA
Gürültüyü önlemede en önemli prensip gürültüyü kaynağında yok etmek veya en aza indirmektir. Bunun için de ;
- Gürültüye maruziyetin daha az olduğu başka çalışma yöntemleri seçmek,
- Mümkün olan en düşük düzeyde gürültü yayan uygun iş ekipmanını seçmek,
- İşyerinin ve çalışılan yerlerin tasarımı ve düzenlenmesini yapmak,
- İş ekipmanın kullanımıyla ilgili bilgiyi ve eğitimi vermek çok önemlidir.
Yine gürültüyü teknik yollarla azaltmak için;
- Hava yoluyla yayılan gürültüyü, perdeleme, kapatma, önlemlerini almak,
- Gürültü emici örtülerle ve benzeri yöntemlerle azaltmak,
- Yapıdan kaynaklanan gürültüyü, yalıtım ve benzeri yöntemlerle azaltmak gereklidir.
İşyeri, çalışma sistemleri ve iş ekipmanları için uygun bakım programlarının uygulanması,Gürültüyü azaltacak bir iş organizasyonu ile maruziyet süresini ve gürültü düzeyini sınırlamak,yeterli dinlenme araları verilerek çalışma sürelerinin düzenlenmesi, gibi önlemler de alınmalıdır.
Gürültünün en yüksek maruziyet etkin değerini geçmesi halinde uygun organizasyon yapılarak maruziyet azaltılmalı , çalışma yerleri işaretlenerek risk haritası yapılmalı, İşaretli yerlere girişler kontrol edilmeli , dinlenme yerleri gürültü düzeyi amacına uygun olmalı , kadınlar, çocuklar, yaşlılar, özürlüler gibi hassas risk gruplarının korunması için gerekli önlemler alınmalıdır.
Gürültü kaynağında alınması gereken önlemler :
- Kullanılan makinelerin, gürültü düzeyi düşük makineler ile değiştirilmesi,
- Gürültü düzeyi yüksek olarak yapılan işlemin, daha az gürültü gerektiren işlemle
- değiştirilmesi,
- Gürültü kaynağının ayrı bir bölmeye alınması.
Gürültü ortamda alınması gereken önlemler :
- Makinelerin yerleştirildiği zeminde, gürültüye ve titreşime karşı yeterli önlemlerin alınması,
- Gürültü kaynağı ile gürültüye maruz kalan kişi arasına gürültüyü önleyici engel koymak,
- Gürültü kaynağı ile gürültüye maruz kalan kişi arasındaki mesafeyi artırmak,
- Sesin geçebileceği ve yansıyabileceği duvar, tavan, taban gibi yerleri ses emici malzeme ile kaplamak.
Gürültüye maruz kalan kişilere yönelik alınması gereken önlemler ;
- Gürültüye maruz kalan kişinin, sese karşıiyi izole edilmiş bir bölme içine alınması,
- Gürültülü ortamdaki çalışma süresinin kısaltılması,
- Gürültüye karşı etkin kişisel koruyucu kullanmak.
Gürültüye karşı alınacak tedbirleri planlarken gözönünde bulundurulması gereken en önemli etken mazuriyettir.İşçiyi etkileyen maruziyetin belirlenmesinde, işçinin kullandığı kişisel kulak koruyucularının koruyucu etkisi de dikkate alınarak maruziyet sınır değer uygulanmalıdır.
Günlük gürültü maruziyetinin günden güne belirgin şekilde farklılık gösterdiği işlerde kesin olarak tespit edildiği işlerde, risklerin en aza indirmesi için yeterli önlemler alınmış olması ve 87 dB(A) maruziyet sınır değeri aşılmamak kaydı şartı ile günlük maruziyet değerleri yerine haftalık maruziyet değerleri kullanılabilir
- İşveren, işçilerin maruz kaldığı gürültü düzeyini değerlendirecek ve gerekiyor ise gürültü ölçümü yapmalıdır.
- Kullanılan yöntemler ve aygıtlar, mevcut koşullara, özellikle de ölçülecek olan gürültünün özelliklerine, maruziyet süresine ve çevresel faktörlere uygun olmalıdır.
- Bu yöntemler ve aygıtlar Gürültü Yönetmeliğin 4’üncü maddesindeki tanımlanan parametrelerin belirlenmesine ve 5’inci maddesinde belirlenen değerlerin aşılıp aşılmadığını tespit edebilecek donanıma sahip olmalıdır.
- Gürültü ölçme yöntemi, işçinin kişisel maruziyetini gösterecek şekilde olmalıdır.
Çalışanın maruziyeti, hiçbir durumda maruziyet sınır değerlerini aşamaz. Bütün kontrol tedbirlerinin alınmasına rağmen, maruziyet sınır değerlerinin aşıldığının tespit edildiği durumlarda, işveren;
a) Maruziyeti, sınır değerlerin altına indirmek amacıyla gerekli tedbirleri derhal alır.
b) Maruziyet sınır değerlerinin aşılmasının nedenlerini belirler ve bunun tekrarını önlemek amacıyla, koruma ve önlemeye yönelik tedbirleri gözden geçirerek yeniden düzenler.
Gürültüye maruziyetten kaynaklanabilecek riskler, alınan tedbirler ile yeteri kadar önlenemiyor ise , işyerinde çalışanları birey olarak korumak amaçlı aşağıdaki tedbirler alınmalıdır , bunlara kişisel koruyucu donanım denir ;
- Çalışanın gürültüye maruziyeti en düşük maruziyet eylem değerlerini aştığında, kulak koruyucu donanımları çalışanların kullanımına hazır halde bulundurulmalıdır.
- Çalışanın gürültüye maruziyeti en yüksek maruziyet eylem değerlerine ulaştığında ya da bu değerleri aştığında, kulak koruyucu donanımların çalışanlar tarafından kullanılmasını sağlanmalı ve denetlenmelidir.
İşveren tarafından sağlanan kulak koruyucu donanımlar;
- 2/7/2013 tarihli ve 28695 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik ve 29/11/2006 tarihli ve 26361 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği hükümlerine uygun olur.
- İşitme ile ilgili riski ortadan kaldıracak veya en aza indirecek şekilde seçilir.
- Çalışanlar tarafından doğru kullanılır ve korunur.
- Çalışana tam olarak uyar.
- Hijyenik şartların gerektirdiği durumlarda çalışana özel olarak sağlanır.
Hemen her konuda olduğu gibi gürültüye karşı korunma konusunda en önemli etken bilinçtir , doğru bir bilinç sağlamak için gerekli ve yeterli bilgilendirmenin yapılması büyük önem arzeder.İşyerinde en düşük maruziyet eylem değerlerine eşit veya bu değerlerin üzerindeki gürültüye maruz kalan çalışanların veya temsilcilerinin gürültü maruziyeti ile ilgili olarak ve özellikle; Gürültüden kaynaklanabilecek riskler, gürültüden kaynaklanabilecek riskleri önlemek veya en aza indirmek amacıyla alınan tedbirler ve bu tedbirlerin uygulanacağı şartlar, maruziyet sınır değerleri ve maruziyet eylem değerleri,gürültüden kaynaklanabilecek risklerin değerlendirilmesi ve gürültü ölçümünün sonuçları ile bunların önemi, kulak koruyucularının doğru kullanılması, işyerinde gürültüye bağlı işitme kaybı belirtisinin tespit ve bildiriminin nasıl ve neden yapılacağı, bakanlıkça sağlık gözetimine ilişkin çıkarılacak ilgili mevzuat hükümlerine ve 13 üncü maddeye göre, çalışanların hangi şartlarda sağlık gözetimine tabi tutulacağı ve sağlık gözetiminin amacı, gürültü maruziyetini en aza indirecek güvenli çalışma uygulamaları,hususlarında çalışanlar bilgilendirilmeli ve sürdürülebilir bir biçimde eğitilmelidirler.
Gürültüye bağlı olan herhangi bir işitme kaybında erken tanı konulması ve çalışanların işitme kabiliyetinin korunması amacıyla;Gereken durumlarda yani işyerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesi sonuçlarına göre gerekli görüldüğü hallerde veya işyeri hekimince belirlenecek düzenli aralıklarla,çalışanların sağlık gözetimine tabi tutulmaları gereklidir.
En yüksek maruziyet eylem değerlerini aşan gürültüye maruz kalan çalışanlar için, işitme testleri işverence yaptırılır. Risk değerlendirmesi ve ölçüm sonuçlarının bir sağlık riski olduğunu gösterdiği yerlerde, en düşük maruziyet eylem değerlerini aşan gürültüye maruz kalan çalışanlar için de işitme testleri yaptırılmalıdır.
İşitme ile ilgili sağlık gözetimi sonucunda, çalışanda tespit edilen işitme kaybının işe bağlı gürültü nedeniyle oluştuğunun tespiti halinde;Çalışan, işyeri hekimi tarafından, kendisi ile ilgili sonuçlar hakkında bilgilendirilir. İşyerinde yapılan risk değerlendirmesini gözden geçirilir , Riskleri önlemek veya azaltmak için alınan önlemler yeniden gözden geçirilir ve riskleri önlemek veya azaltmak için çalışanın gürültüye maruz kalmayacağı başka bir işte görevlendirilmesi gibi gerekli görülen tedbirleri uygulanır. Ek olarak da benzer biçimde gürültüye maruz kalan diğer çalışanların, sağlık durumunun gözden geçirilmesini ve düzenli bir sağlık gözetimine tabi tutulmalarını sağlanır.