Hiçbir İyilik Cezasız Kalmaz!
Bir zat atıyla giderken, su kuyusunun kenarında çaresizce bekleyen bir adam görünce durur ve ona derdini sorar. Adam, kuyunun derin olduğunu suya ulaşamadığını söyleyerek yardım ister. Yolcu atından atlar ve adama su çıkarmak için kuyuya iner. Bunu fırsat bilen adam ata atlar ve uzaklaşır. Durumu anlayan yolcu aceleyle kuyudan çıkar ve hırsıza arkasından bağırır: “At senin olsun, ama ne olur bu atı çaldığını söyleme, yoksa bir daha hiç kimse bir susuza su vermez"
Günümüz Endüstriyel futbol Aleminde;
“Asla iyilik yapma, karşılığını kötülük olarak görürsün”,
“Kimseye iyilik yaramaz, mutlaka tepene binerler”,
“Zaten merhametten maraz doğar”,
“İyilik yap kötülük bul”,
“Besle kargayı oysun gözünü”,
“Acımayacaksın!”
Gibi söylemleri çokça duyarız.
Hâlbuki bu cümlelerdeki ceza “bir karşılığı” ifade ediyor. Hiçbir iyilik cezasız, yani “karşılıksız” kalmaz. Biz bu söylemleri futbol aleminde tersten okuyarak, ego, kibir ve menfaat değirmeninde yoğurarak, samimiyetsiz, güvensiz, bir ortam yaratarak, kapitalist sömürü düzenine su taşıyıp, tüm insani ve vicdani değerlerimizi de çürüterek, sağlıksız, verimsiz, üretimsiz, canavar bir futbol işleyişinin, oluşmasına sebep oluyoruz.
İyilik cezasız kalmaz sözünü aslında bizim içinden geldiğimiz kültür ve mirasın, menfi anlamda söylemeyecek ya da anlamayacak bir irfanî derinliğe sahip olduğunu biliyoruz. Bu söz doğru bir sözdür ama biz yanlış bir dil algısıyla yanlış anlamaktayız.
Son olarak!
Atatürk ün şu veciz sözünü hayata geçirdiğimizde Futbolumuz her anlamda ivme kazanacaktır.
“Nerede karşılıklı sevgi ve saygı varsa orada güven ve itaat vardır. Güven ve itaatin olduğu yerde disiplin vardır. Disiplinin olduğu yerde huzur, huzurun olduğu yerde başarı vardır.”
Mustafa Kemal Atatürk