Geçen gün bir emlakçı arkadaşımla sohbet ediyordum. Bana bir Arap’ın sadece altı tane ev aldığını söyledi. İnanın beynime kan sıçradı. Bunun bir sınırlaması yok mu?
Göz göre göre vatan elden gidiyor. Paramız değersizleşti, onların parasının karşısında istedikleri gibi alım gücüne sahipler. Benim atalarımın kanıyla aldığı toprakları, bunlar peynir ekmek gibi alıyor. Bunun bir sınırı kotası olmalı. Bir Arap’ın altı ev alması ne demek? Gerçekten içim acıyor. Güneyde, İsrail toprak topluyor. Batıda Arap’lar ev toprak alıyor. Göz göre göre vatanımız gidiyor. Bende eşimle zamanın da Hollanda dan ev almıştım. Ama sadece evi alıyorsun, toprağı asla sana satmıyor hükümet. Farkında değiliz ama kötü günler bizi bekliyor.
Ya Filistin gibi olacağız. Ya da kendi ülkemiz de azınlık olacağız.
Ben, vatandaşlık alıp oy kullanmalarına da karşıyım. Benim ülkemin geleceğine karışmalarını da istemiyorum. Yazları mı geliyorlar, alsınlar bir ev toprağı bizim olsun. Turizme öyle katkısı olsun. Her gün bir iş yeri açıyorlar. Bizim paramız değersizleşti. Biz erirken, onlar büyüyor. Biz hiç bir ülkenin arka bahçesi değiliz.
Irkçı asla değilim. Ama göz göre göre vatanımın da elden gitmesini istemiyorum.
Bende yurt dışın da yaşadım. Attığın adımı biliyorlar. Bunlar o kadar çok rahatlar ki.
Yazık ülkeme gerçekten çok yazık.