Toplumda kadınlar ne yazık ki sınıflara ayrılır. Saygın evli kadınlar ve boşanmış kadınlar…
Evli kadınlar her zaman toplumda sevilip, sayılırken; boşanmış kadınlar toplumda potansiyel bir tehlike olarak görülür. Fakat bir kadının boşanması o kadar kolay değil. Günümüz şartlarında boşanmak hele bir de kadın anne ise, hiç kolay değil.
Mesleği olmayan bir kadın boşandığında maddi ve manevi olarak; çevre, aile ve eski koca denilen bütün zorluklarla savaşmak zorundadır. Boşanacak bir kadın ölüm dahi her şeyi göze alarak yola çıkar. Bir anda çevresi onu yalnız bırakır. Kimse yanında olduğunu göstermek istemez. Hatta bu kararından dolayı çoğu zaman suçlanır. Kadın birden derin bir boşluğa düşer. Ne yapacağını bilemez bir duruma gelir.
Bu yüzden ülkemizde kadın yardımlaşma merkezleri açılmalı ve kadınlar yönlendirilmeli.
Avukat dahilinde izleyeceği yollar gösterilmeli. Daha sonrasında en büyük sorun olan maddiyat konusunda mesleği olmayan, çalışamayan, her kadına devlet maaş bağlamalı. Kendisi başta olmak üzere çocuklarına da psikolojik destek verilmeli. Gerekirse aile terapileri yapılmalı.
Bu süreçte meslek kurslarına teşvik edilerek meslek sahibi olması sağlanmalı. Yani kadının geleceğini bilmediği bir yolda, ona yol göstermeli, sahip çıkılmalı, karşılaşacağı tehlikelerden mutlak suretle korunmalıdır.
Bir kadını suçlamak en kolay yoldur. Kimse onun yaşadıklarını bilemez, sadece yargılarlar. Git gide çöken toplumumuzda bir an önce anne ve çocuklara sahip çıkılmalıdır. Yani ‘yargılama, sahip çık’ görüsü ortaya konmalıdır. Bu yüzden bir an önce devletin kadınlar için kurması gereken yardım merkezleri kurulmalı ve devlet kadınına sahip çıkmalıdır. Kadına sahip çıkmak, kadının çocuklarının geleceğine de sahip çıkmaktır. Boşanmadan dolayı problemli gelişebilecek olan toplum yerine, sahip çıkılmış bu aileler yarınımızı daha güzel şartlarda temsil edeceklerdir. Yani önce kadın… Çünkü kadın, bu toplumu inşa edendir. Lütfen kadınına sahip çık!