Bu sene muhakkak  fark etmiş sinizdir fiyatlar el yakıyor. Yiyecekler almış başını gidiyor. Kıyafetler deseniz öyle. Fiyatlar da engellenmeyen bir yükseliş var. Bu durumdan biz müşteriler kadar satıcılarda memnun değil. Gerçekten şu an piyasayı döndüren çoğunlukla Araplar.

Avrupa’ya baktığımızda da aynı şikayetler var. Bir çok mağaza iflas edip  kapandı. Avrupa’nın en güçlü ekonomisine sahip Almanya fabrikalarını kapatıyor. Dünyada sanki birileri ülkeler batsın diye uğraşıyor. Tabı bunlar kim biliniyor o ayrı bir konu. Herkes hükumeti suçluyor ama dünyayı görmüyorlar. Üzerimizde ağır bir ekonomik yaptırım var. Resmen amaçları bize diz çöktürmek. Ülkece büyük bir sınavdan geçiyoruz. Farkında değiliz ama aslında ekonomik bir savaş içindeyiz.

Bunun yanında üçüncü savaş borusu ha çaldı ha çalmak üzere. Bir çok kişiye göre başladı bile. Burada biz millet olarak büyük görev düşüyor. İlla bir günah keçisi aramamalıyız. Geçenlerde Almanya'da un Hollanda da yağ yoktu. Halk bulamıyordu. Şu an bir çok gurbetçi dönmek istiyor.

Yani bir tek bizim başımızda yok bu ekonomik savaş. Tabi malum bu fiyat yükselişinin yanında maaşlar çok yetersiz kalıyor. Halk olarak bundan şikayetçiyiz ama inanın tek bizim başımız da yok.

Bence yüz sene önceki gibi bir ekonomi kurtuluş mücadelesi veriyoruz. Keşke şu an bütün partiler birleşse bu duruma bir çare bulsalar. Şimdi tartışma, yarışma zamanı değil. Bir olma birlik olma zamanı.

Gelen büyük tehlikeye karşı hazırlıklı olmalıyız.