Bir yılı aşkın bir süredir Pandemi nedeniyle yeni ve hepimiz için zor olan bir hayata alışmaya çalışıyoruz. Bu süreç genç, yaşlı, çocuk, kadın, erkek, çalışan, çalışmayan hepimizi etkiledi. Bu süreçten mutlaka herkes olumsuz etkilendi. Ancak çocuklarımız bu süreçten hepimizden çok daha fazla etkilenmişlerdir.
Onlar için hayatın kendisi olan okullarından bir yılı aşkın bir süredir ayrı kaldılar. Arkadaşları ve öğretmenleriyle geçirdikleri güzel zaman dilimlerine hasret kaldılar. Parklarda oyunlar oynayamadılar, okul bahçelerinde koşamadılar, şarkılar söyleyemediler, şiirler okuyamadılar. Kısacası onları ders dışında hayata bağlayan her şeyden mahrum kaldılar. Ayrıca okul dışı katıldıkları sosyal ve sportif faaliyetlerden uzak kaldılar. Tamamı sabahtan akşama kadar ev ortamında bilgisayar ekranına mahkûm oldular. Hiçbir uzaktan eğitim sistemi çocuklar üzerindeki yüz yüze eğitimin verdiği katkıyı sağlayamaz.
Bu süreçten özellikle sosyal çocuklarımız çok daha fazla etkilendi. Bizler ilk defa çocuklarımızla birlikte evimizde uzun süre birlikte olmaya başladık. Onları daha iyi tanıma ve daha iyi anlama fırsatımız oldu. Evde uzun süre birlikte zaman geçirmek başlangıçta iyi gibi algılansa da bu süre uzadıkça birçok olumsuzluğu beraberinde getirdi. Eğitimden uzaklaşmalarını engellemek için yaptığımız etüt, öz değerlendirme ve deneme sınavları ise bu süreçte bir ölçü olmaktan çok okulla ilişkilerini pekiştirmek amacıyla yapılmakta. Bu zor günlerde bu sınav sonuçlarına göre çocuklarınızı değerlendirmek ve olumsuz yönde eleştirmek, gelecekte çocuklarımızla aramızda büyük uçurumlar açabilir.
Sevgili anne ve babalar,
Pandemi sürecinde çocuklarımızın en fazla bizlerin ve sizlerin sevgisine ihtiyacı var. Bilgi noksanlarını kurslarla, etütlerle, tekrarlarla elbette giderebiliriz. Ancak bu süreçte çocuklarımızın en fazla ihtiyaç duydukları sevgiyi onlardan esirgersek, bunun boşluğunu asala ve asla dolduramayız. Çocuklarımızı bu zor süreçte yarınlara en iyi hazırlamanın yolu onları anlamaya çalışmak, onların gözüyle süreci değerlendirmek ve sorgulamadan ailemizde çocuklarımızın fikirlerine yer vermektir.
Sınavlarda tüm sorulara cevap veren mutsuz çocuklar yerine özgüveni gelişmiş, sorumluluğunu yerine getiren, olduğu her ortamda birey olarak kabul edilen ve değer gören, kendisi, ailesi ve arkadaşları ile barışık mutlu bireyler yetiştirmek hem çocuklarımızın hem de ülkemizin yarınları için çok daha olumlu sonuçlar doğuracaktır.
Bir an önce sağlıklı günlerde buluşmak dileğiyle hoşça kalın, sağlıcakla kalın, sevgiyle kalın.