Alınan tedbirler ve uygulamalar ile ülkemiz hızla normalleşme sürecinde virüsle topyekün mücadelede. Sevindirici rakamlar bunun en güzel göstergesi. Test sayısı her geçen gün artarken virüs tespit edilen vaka sayısı azalıyor, bunun karşısında iyileşen hasta sayımız hızla artıyor. Şükürler olsun. Bunun elbette ki doğal yansıması da Sayın Cumhurbaşkanımızın pazartesi günkü açıklamaları oldu. Bir nebze 65 yaş üstünün ve 20 yaş altının yürüyüş mesafesinde adeta nefes alacakları kısıtlı bir zaman dilimi olacak dışarıda. Bunun yanında bazı şehirlerdeki kısıtlamalar da hafifletildi. Hiç virüsten yatan hastası olmayan illerimizi kutluyorum. İnanıyorum ki bu illerin sayısı daha da artacak.
Devlet tüm imkanları ile seferber oldu pandeminin başlangıcından beri. Sizler de haber bültenlerinden, sosyal medyadan, iletişim araçları ile yakından takip ediyorsunuz gelişmeleri. Başlangıçta özelikle sokağa çıkmadaki kısıtlama ile çocuklarımız ve büyüklerimiz adına üzülmüştük ama alınan kararların çok doğru ve yerinde olduğu zaman içinde zaten kendisini gösterdi. Pandeminin dışsal yansıması elbet ekonomiye oldu, olacak. Çalışan işçilerimiz, ücretlilerimiz bir yandan işverenlerimiz bir yandan bu global krizden en az etkilenmeleri için kamu elinden geleni yaptı, yapıyor da. Bu süreçte meslektaşlarım Mali Müşavirler adeta ekonomi ordusu olarak çarkın işlemesinde en büyük etken oldular. İnanın çok zor şartlarda bu süreci götürdük, götürmeye de devam ediyoruz. Ekonomik paketlerin uygulanmasında biz meslek camiası olarak kamu ile özel sektör arasındaki köprüyü daha da sıkılaştırarak sürecin işlemesini sağlıyoruz. Pek çok meslektaşımız virüse yakalanıp vefat ettiler. Pek çoğu da tedavi görüyor. Sokağa çıkmanın bile riskli olduğu dönemde Mali Müşavirler adeta virüsle ekonomik savaşın neferleri oldular. Halkımız , işverenlerimiz ve kamu bunu çok iyi biliyorlar. Bu millet sağlık çalışanları başta olmak üzere, vefa destek gruplarını, askerimizi, polisimizi, jandarmamızı, zabıtamızı, kamu çalışanlarını, emeği geçen herkesi unutmayacak ve onlara minnettarlığını her zaman gösterecek.
Evet, normalleşme sürecindeyiz… Lakin bu bizi temel kurallara daha fazla dikkat ve özen göstermemizi bireysel olarak zorunlu kılıyor. Bana bir şey olmaz diyen pek çok kişi hem kendine, hem de çevresindekilere acılar yaşattı. Normalleşme sürecinde virüsün bulaşma tehdidinin daha fazla olacağını göz ardı etmemek lazım. Artık her birimiz öğrendik neyi yapıp, neyi yapmamamız gerektiğini. Hayat normale dönerken eski olan ve pandemiye uymayan pek çok şey artık anormal olacak. Birbirimize yakın temasla görüşmeyi, sevgimizi aktarmayı, tokalaşmayı uzun bir süre erteleyeceğiz. Misafirlikleri, birlikte olduğumuz o güzel organizasyonları ya erteleyeceğiz ya da sosyal mesafe ile gerçekleştireceğiz. Hayat normale dönerken “normal” yeniden tanımlanacak. Buna alışacağız ister istemez. Lakin sağlık her şeyden önce geliyor. Pek çok meslek değişim ve dönüşüme uğrayacak. Bu dönüşüme ayak uyduramayanlar ayakta kalamayacak maalesef. Her şey de e dönüşüm daha da artan ivme ile devam edecek. Yüz yüze olmanın minimum hale geleceği uygulamaları şimdiden herkes kendi mesleği açısından değerlendirmeli. Bu yüzden yazılım ve bilişim sektöründe daha fazla gencimiz yer alacak. Değişime direnen maalesef zamanla yok olmaya mahkum olacak.
Dünya hızla yeni bir algılayış ve sürece doğru giderken Türkiye her zamankinden daha fazla güçlü ve etkili. Geçen yazımda da ifade etmiştim. Biz yardım ederken bir beklenti içinde olmayan anlayış geleneğinden geliyoruz. Bazıları maalesef bizi anlamıyor ama önemli değil. Her şeye ekonomi gözlüğü ile bakılmamalı. Fayda rant, çıkar analizi artık yeni dünya düzeninde yerini topyekün biz mantığına bırakacak. Çünkü hepimizin aynı gemide olduğu geminin bir yerinden su alması ile hepimizin aynı riskle karşı karşıya olduğumuz yılbaşından sonra daha net anlaşıldı. Her şey artık küresel etkiye sahip olacak. Biri batarken diğeri yükselemeyecek. Dünyanın 5’ten büyük olduğu yeni bir normalleşme sürecini hepimiz yaşayacağız. Bu normalleşme dilerim ki hakça ve adaletçe her şeyin görüldüğü, savaşların ve mazlumların olmadığı, açlığın yaşanmadığı bir dünya düzeni olur. Başka bir yazımda buluşana kadar kalın sağlıcakla…