Kentin cadde ve sokaklarında bire birlerle sohbetler başta olmak üzere, birçok iş yerine yaptığım ziyarette Yalova’nın gündemine dair sorularla sık sık karşılaşıyorum.

Birçok esnaf ve iş insanından kentin sorunları hakkında bilgiler edindiğim gibi bu sorunların basılı, yazılı dijital ve görüntülü dijital yayınlarla gündeme getirilmesi talebi ile de sıkça karşılaşıyorum.

‘Yalova’nın en önemli sorunu ne’ diye soracak olursanız, bana göre en elzem konu 1999 Marmara Depreminde çok ciddi hasar gören binaların bir an önce Kentsel Dönüşüm ile yenilenmesi.

Bu yenilenme; ada bazlı mı olur, mahalle bazlı mı olur, kişi bazlı mı olur bunun cevabını kenti ve ülkeyi yönetenler vermeli.

Rant, hiçbir şekilde gözetilmeden, devlet desteği başta olmak üzere atılacak radikal bir karar ile Yalova’nın özellikle şehir merkezi ve kenar mahalleleri için acilen Kentsel Dönüşüm için düğmeye basılmalıdır.

Her an beklenen deprem ile binlerce insana mezar olacak olan, 30-40-50 yıllık binalar bir an önce yıkılmalı, iş işten geçtikten sonra sorumlular aranmamalıdır.

Trafikten muzdarip olanlar yetkilileri suçluyorlar 

Bir diğer önemli sorun ise kentin merkezinde yaşanan trafik yoğunluğu, minibüs duraklarının binek araçlar tarafından park edilmesi, işyerlerinin önüne araçlarını park etmek için koyulan; tabela, sandalye, saksı gibi gereçlerle her araç sahibinin hakkı olan yolların yetkililerin gözleri önünde işgal edilmesi, minibüs esnafının yol artasında yolcu indirip, bindirmeleri...

Ve, kentin kangreni olan oto park sorunu. Yalova Belediyesi bir önceki dönem Başkanı Yakup Koçal tarafından İstanbul Caddesi ile Yıldız Sokak arasında ki çok katlı otopark ile pazar yerinde ki çok katlı otopark fiyatının özel sektör tarafından işletiliyor olmasından kaynaklı astronomik rakamından dolayı yıllardır boş kalmasına rağmen özellikle esnaf kesimine uygun bir ücret karşılığı abone sistemi ile hizmet vermemesi, oto park sorununu her geçen gün büyütüyor. Özelikle Yalova Belediyesi’nin bu soruna acil çözüm üretmesi bekleniyor.

Alt yapısız, gelişi güzel bekar evleri yerine sosyal yaşam tesisleri olmalı  

Bir başka önemli konu ise Tavşanlı ve Altınova bölgesinde ki tersanelerde çalışan bekar işçilerin kent içinde ki iş hanları ve binaların bodrum katlarında hiçbir yönetmeliğe uymayan yaşam şekilleri...  

Geçtiğimiz günler de Altınova ilçesinde yaşanan bir yangında, onlarca işçinin yaşamlarını sürdürdükleri pansiyonda çıkan yangında can kaybının yaşanmaması sevindirici olurken, özellikle Altınova’da her geçen gün büyüyen sosyal konut sorununun tersane taşeronları arasında kavgalara, sürtüşmelere, tersanelerde iş kaybına sebep olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız.

Kalıcı ve ileriye dönük çözümler için etkili ve yetkili kişilerin bu soruna el atmaları acilen gerekiyor.   Bu sorunların yanında, daha birçok sorun ve problemi olan Yalova’nın, üç büyük şehir; İstanbul, Kocaeli ve Bursa’nın arasında çok önemli bir coğrafyada bulunduğu gerçeği ile hareket ederek, kenti bekleyen birçok tehlikeyi bertaraf etmek için çok ciddi çalışmalar yapılması gerektiği ise asla unutulmamalı...

Bu da kenti seven, liyakat sahibi, başarılarıyla adlarından söz ettirmiş gerçekten Yalova’yı seven ve sahiplenenlerin fedakarlıkları ile yapılacak işler olduğu ise asla unutulmamalı...