Bir kadın neden ikinci kadın olmayı tercih eder bunu hiç anlamadım. Hayat tesadüflerle dolu. Bir gün hiç beklenmeyen birine âşık olunabilir. Aşkın yaşı, mekânı ve zamanı yoktur.
Bazen yanlış birinde âşık olunabilir. Bu imkanlar dahilinde. Ama karşı tarafın hayatında ya da kalbinde başka biri varsa aşk, aşk olmaktan çıkar, eziyet olur.
Özellikle bu kadın için daha çok geçerlidir. Ama bir kadın kendine güveniyorsa ve gururu çok ağır basıyorsa bunu asla kendine yapmamalı. Bir kadın asla ikinci bir kadın olmayı kabul etmemeli.
Zaten karşınızda ki erkek sizi seviyorsa bütün eksilerini artıya çevirerek sizin yanınızda olur. Sizi bu sorunların içine atmaz. İkinci kadın olmayı seçmek demek toplumda da ikinci sınıf olmayı seçmek demektir. Bir kadın bunu kendisine bile bile ne için yapar ki…
Sevgi her zaman çift taraflı olmalı. Bir ilişkide neden kadın hep fedakârlık yapan taraf olsun ki. Eğer o erkek olarak bazı şeylerden vazgeçemiyorsa kadın da kadın olarak gururundan vazgeçmemeli. Hele günümüz dünyasında bir kadın duruşundan ödün vermemeli.
Eğer bu kadın bir de anneyse çocuklarını asla bu duruma sokmamalı. Seven isteyen insan her şeyi yapar. Hem de her şeyi… Kadın olarak yarım sevgileri arta kalmış zamanları kabul etmemeli. Kadın eğer bir erkekten fazla kendinden ödün veriyorsa burada ya bir terslik ya da bir menfaat olmalı. Evli olup da eşinin ikinci bir kadınla beraber olmasını kabul eden için de geçerli.
Çünkü bu da bir menfaat. Yani yaşadığı düzgün güzel hayattan vazgeçmemek, kabullenmek… Tabi zor durum da olan bir sürü kadın var onları tenzih ediyorum. Burada devletin yetersizliği çıkıyor. Bir erkek eline bakmaya zorlanan çaresiz kadınlar… Ama bu yazımda bahsettiğim kadınlar ne yazık ki bu kadınlar değil.