Geçen gün PTT’nin arkasında ki kafelerin birinde arkadaşlarla oturuyoruz. Her zaman ki gibi çiçekçilerden, selpakçılardan bir rahat oturup sohbet edemedik.
Bir anda zabıtalaı gördüm şok oldum. Çok alışık olduğumuz bir durum değil. Neyse hemen gittim yanlarına dedim ki bu satıcılar yüzünden kimsenin huzuru yok. Yok mu yasalar bu satıcılar için, bıktık artık.
Zabıtalar ‘Biz bir şey yapamıyoruz’ dediler. Anladım Romen vatandaşların oyu yüzden kimse bu duruma bir şey diyemiyor. Kaç yıllık bir il olduğumuz, fakat ne ucuz işleyen belediye otobüslerimiz var, ne bir tranwayımız...
Nedeni, minibüsçülerin oyları... Peki ne olacak bu Yalova’nın hali?
Yok hemşeri derneklerinin bu kadar oyu var. Yok STK’ların şu kadar oyu söz konusu...
Yalova’da yapılması elzem olan hizmetler, bu korkular yüzünden bir türlü yapılamıyor.
Ucuz ‘Halk Ekmek’ istesek, ilk fırıncılar buna karşı olur. Yalova’nın küçük olması, herkesin birbiri ile alışverişte bulunuyor olması, Yalova’yı yerinde saydırıyor. Bu yapıyı kırmak ve yıkmak ise çok zor.
Yalova’da, ucuza sahip olmak için daha çok bekleyeceğiz...