Aysun Arifoğlu Tekin
Bazen kumdan kaleler yapmaya, pembe hayaller kurmaya, tüm sebepleri yok sayarak,her şeyin çok güzel olacağına kendimizi inandırmaya ihtiyacımız var. Nedersiniz?
Acısıyla tatlısıyla geçen bir yılın ardından adeta her şeyiresetleme düşüncesiyle, yeni yıla merhaba dedik.
Geçen yılın aslında hayatımızdan bir yılı çaldığının, bir yıl daha yaşlandığımızın idrakinde olduğumuz halde, bunu es geçmek daha çok işimize geldi.
Acıyı, gözyaşını, kanı, sefaleti çoğu zaman bir film gibi ekranlardan izlerken; umut, hasret, özlem gibi birçokduyguyu da bizzat yaşadık veya tüm dünya insanlarıyla beraber hissettik.
İnsan olarak hep bir imtihanın, mücadelenin, fiziksel olmasa da ruhsal bir savaşın, çalkantının içinde olduk. Dünle bu günün esasında çok da farkının olmadığını, sıkıntıların biribiterse bir diğerinin başlayacağını bilerek, bilmiyormuş gibi davranmakgüzel…
Kalbe, zaman zaman küçük pembe yalanlar söylemek iyi gelir. Nasılsa insan ruhu, düş dünyasında hissettiklerinin gerçek yada hayal ayrımını yapmıyor. Hissettiklerini gerçekmiş gibi algılıyor. Yıllar önce yaşadığımız üzücü bir olayı düşündüğümüzde ağlamamız ya da güzel bir olayı düşündüğümüzde tebessüm etmemiz bundandır.
Ozaman kendimize güzel düşler kurmak için müsaade edelim.
Hadi öyle yapalım biraz daha vücudumuz mutluluk hormonu salgılasın.
Hepimiz için başarının, mutluluğun, sağlığın olduğu; dünyada kanın, gözyaşının olmadığı bir yıl olması dileğiyle…
Hoş geldin 2018…