Koronavirüsün tüm dünyada yayılması ile oluşan pandemi ortamında eğitim öğretim yılının başlamasına sayılı günler kaldı. Yüz yüze mi, uzaktan mı, karma mı nasıl olursa olsun eğitim aksamadan devam edecek. Mart 2020’den bu yana bunu başaran nadir ülkeler arasındayız. Çok zor bir mesleği yapan öğretmen ve idarecilerimiz için pandemi ortamında bir maraton başlıyor. Milli Eğitim Bakanımızın da vizyonu ile yeni başarılara milli eğitim camiası ile bu dönemde de imza atacağına inanıyorum.
“Eğitime anneanneden başlamak gerekiyor.” Evet anneanneye kadar gitmek lazım. Köşe yazılarıma konu olan ve yanlış-eksik olarak gördüğüm pek çok konu aslında eğitim ile ilintili. Eğitim ile günümüzün pek çok problemi daha işin başında çözülür, oluşmadan yaşamın olağan seyri devam eder. Eğitim konusunda söylenecek, yazılacak çok şey var elbette. Eğitim uzmanlık gerektiren bir alan. Öncelikle eğitimin başarısı okul bahçesine girmeden okul yolunda, serviste başlar. Okulun önüne sahip olabilen sistem, okulun bahçesinde de okuldaki eğitimde de başarılı sonuçlar alınır. Eğer okul önünde karmaşa, başı boşluk ve hengame varsa bu okula da doğal olarak yansıyacaktır. Güvenlik yönüyle, trafik yönüyle, temizlik ve tertip yönüyle nasıl bakarsanız bakınız eğer daha size ilk bakışta ters giden bir şeyleri hissedersiniz bu buz dağının üstüdür sadece. Hijyenin ve mesafenin bu denli öne çıktığı günümüzde öğrenci giriş ve çıkışlarından başlanılmak üzere çevreye hakimiyet öncelikli diye düşünüyorum. Elbette her okul önünde alınan tedbirler ile giriş ve çıkışlarda herhangi bir olumsuzluğun yaşanmasını oldukça azaltacaktır. Bakınız sadece İstanbul’da bir yılda kaybolan çocuk sayının istatistiğini sizinle paylaşayım: 9490 masum yavru. Bu yavrulardan biri bizim olabilir.
Koronavirüs ile mücadele içerisinde daha dikkatli davranılmalıdır. Öncelikle sağlık bakanlığı ve milli eğitim bakanlığı elbette gerekli önlemlerin planlamasını yapıp uyguluyorlar lakin veliler olarak daha hassasiyet gösterilmesi her zaman gündemimizde olmalı. Öğrenci, veli, öğretmen, okul idaresi ve sağlık yetkilileri elbirliği ile Yalova’mızda en iyi öğrenim ortamının devam edeceğine inancım sonsuz. Eğitimle ilgili özel kurumların da bu kapsamda değerlendirmek gerekiyor elbette.
Eğitimde başarı topyekün sağlanır. Yerel yönetimlerin de eğitime verecekleri yerinde ve zamanında destek önemlidir. Okulların yereldeki hijyenik ihtiyaçları yerel yönetimler için öncelikli görev olarak algılanmalıdır. Gerek fiziki ihtiyaçlarının karşılanması, gerekse okulların ulaşımdan bahçe düzenlemesine kadar yerel yönetimler için pek çok konuda elini taşın altına koymaları gerekmektedir. Eğitim düzeyi ile yerel kalkınma ve kentlilik başlar. Dolayısıyla eğitimli bireylerden oluşan toplumlarında her alandaki başarı düzeyi de farklı olacaktır. 2020 Türkiye’sinde başarının anahtarının eğitimli insanların elinde olduğu gerçeği ile daha yaşanabilir, daha kalkınmış, tüm dünyada barışın, sevginin ve sağlığın hakim olacağı iklimi temenni ederek tüm okurlarıma selam ve saygılarımı sunuyorum…