Bugün, kadının varlığı sadece bir gereklilikten öte, sürdürülebilir kalkınmanın, ekonomik büyümenin ve sosyal adaletin en önemli taşıyıcılarından biri haline gelmiştir. Kadınların iş dünyasında, akademide, sanatta, bilimde ve siyasetteki başarıları, onların azim ve mücadelesinin somut bir sonucudur. Kadın, yaptığı işin ötesinde, estetik katar, detayları görür, empati oluşturur, iletişimi güçlendirir ve insan odaklı süreçler inşa eder. Tüm bu özellikleriyle kadın, her alana değer katan ve onu daha yaşanabilir kılan bir güçtür.
Ancak kadınların iş gücünde daha fazla yer alması, bazı zorluklarla birlikte gelmektedir. Özellikle annelik ile profesyonel yaşam arasındaki dengeyi sağlamak, birçok kadın için büyük bir mücadeledir. Oysa annelik ve iş hayatı birbirinin rakibi değil, birbirini tamamlayan iki önemli kimliktir. Önemli olan, kadınların hem ailelerine hem de işlerine değer katabilecekleri destekleyici bir yapının oluşturulmasıdır. Kadın dostu politikalar, yalnızca kadınların değil, toplumun genelinin güçlenmesine katkı sağlar.
Kadınların başarıya giden yolda dikkate alması gereken en önemli husus, karşılarına çıkan fırsatları değerlendirmeleri ve sahip oldukları potansiyeli en iyi şekilde sergileyebilmeleridir. Ülkemizde kadınların toplumda karşılaştığı bazı zorluklar bulunsa da, devletimiz kadınları destekleyen pek çok politika ve uygulama geliştirmiştir. Kamuda kadınlara özel kontenjanlar, kadın girişimciliğini teşvik eden projeler, şiddet mağduru kadınlar için koruma evleri ve sosyal destekler, kadınların toplumda daha güçlü yer alabilmesi için sunulan imkânlardan yalnızca birkaçıdır. Kadın dostu politikalar yalnızca kadınları değil, tüm toplumu güçlendirecek adımlardır. Önemli olan, bu desteklerin doğru şekilde kullanılması ve kadınların her alanda daha etkin roller üstlenmesidir. Çalışmak, üretmek, öğrenmek ve asla vazgeçmemek, kadınların başarısının en güçlü anahtarıdır.
Bu sebeple 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda toplumsal farkındalık oluşturma günü olmalıdır. Kadınların toplumdaki değeri, kolektif bilinçle daha da anlam kazanacaktır. Hep birlikte, daha güçlü bir toplum ve daha adil bir gelecek inşa etmek adına kadınların gücünü desteklemeli, potansiyellerini açığa çıkaracak ortamlar yaratmalıyız.
Kadın, hayatın öznesidir. Düşünen, üreten, yöneten, değiştiren ve dönüştüren tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.