Gazete Magazin’e konuşan 68 yaşındaki Besen, ailesine olan bağlılığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Benim vasiyetim yok ki. Vasiyetim ne olabilir ki? Ben hayattayken her şeyi ayarlayan bir insanım. Öldükten sonraya bırakmam hiçbir şeyi. Kavga, dövüş olmaz. Benim çocuklarım pırlanta gibidir. Herkes birbirine bağlıdır. Hepsinin kışlığını, yazlığını, evlerini, arabalarını da almışımdır. Hepsi kendilerinindir.”
Ailesiyle ilgili hiçbir endişe taşımadığını ifade eden Besen, kendisinin çocuklarına bırakacağı en değerli mirasın sanatı ve karakteri olduğunu söyledi:
“Onların en büyük mirası, babalarının bıraktığı izdir, sevgidir, bestelerdir. En büyük sahip çıkacakları şey, babalarının karakteriyle ve onun duygularıyla onu yaşatacak şekilde yürümeleridir.”
Ümit Besen’in bu açıklamaları, yakın dönemde Ferdi Tayfur ve Cüneyt Arkın ailelerinde yaşanan miras krizleri sonrası daha da dikkat çekici hale geldi.
2025’in başında yaşamını yitiren Ferdi Tayfur’un vasiyetinde kızı Tuğçe Tayfur ve büyük oğlu Timur Turanbayburt’a yer verilmemesi kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Benzer şekilde, Cüneyt Arkın’ın ilk eşinden olan kızı Filiz Cüreklibatır, mirastan pay alamadığı gerekçesiyle ikinci eş Betül Cüreklibatır ve iki erkek kardeşine dava açmıştı.
Sanat dünyasında miras tartışmaları devam ederken, Ümit Besen’in açıklamaları örnek bir yaklaşım olarak değerlendirildi.
