Bu yazılarda, Türkiye'nin ve İsrail’in Suriye’deki çıkarlarının nasıl çatıştığı ve Rusya'nın bölgedeki tutumu ele alınıyor.
Kommersant: "Suriye, Türk Etkisi Altına Giriyor"
Kommersant gazetesinde yer alan yazıda, Türkiye'nin Suriye’deki nüfuzunun giderek arttığına dikkat çekiliyor. Suriye'deki iç savaşın ve Esad yönetiminin düşüşünün ardından, bölgesel güç dengesinin Ankara lehine değiştiği vurgulanıyor. Türkiye'nin, Suriye'deki militan gruplar üzerindeki kontrolü sayesinde hem Suriye içindeki hem de bölgedeki stratejik konumunu güçlendirdiği ifade ediliyor.
Türkiye'nin Şam ile diplomatik ilişkiler kurma çabaları sonuçsuz kalmışken, Ankara'nın militan gruplar üzerindeki etkisi, Amerika Birleşik Devletleri’nin 2014’ten itibaren Kürt güçlerine verdiği destekle çelişiyor. ABD'nin Kürt gruplarına verdiği desteğin devamı, Türkiye'nin bölgedeki askeri operasyonlarını etkileyebilir. Ancak bu, sadece askeri değil, aynı zamanda siyasi bir hamle olarak da değerlendirilmekte. Türkiye'nin Suriye’deki etki alanı, Esad yönetiminin destekçileriyle de çelişiyor ve bunun sonucunda Filistinli grupların faaliyetlerinin sınırlandırılmasına kadar uzanacak yeni düzenlemelere gidildiği belirtiliyor.
Bütün bu gelişmeler, ABD’nin bölgedeki askeri varlığını sürdürebilmesi için zorlu bir süreç yaratıyor. Türkiye ile ABD'nin Kürt grupları konusunda yapacağı anlaşmalar, bölgedeki Amerikan askeri varlığının geleceğini şekillendirebilir.
İzvestiya: "İsrail ve Türkiye’nin Suriye’de Çıkarları Çatışıyor"
İzvestiya gazetesinde ise Türkiye ve İsrail arasındaki çıkar çatışması ele alınıyor. Türkiye, son dönemde İsrail’in Kürt gruplarıyla kurduğu iddia edilen ilişkilerden endişe duyuyor. Bu, özellikle Suriye’nin Kuzeydoğusunda kontrolü elinde bulunduran Kürt güçlerinin İsrail’den askeri destek alması ihtimali üzerinden tartışılıyor. Türkiye’nin, İsrail’in bu desteğini kabul etmesi durumunda, İsrail uçaklarının hedef alınabileceğini söylediği belirtiliyor.
İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerde, Gazze Şeridi’ndeki çatışmalar nedeniyle ciddi bir gerilim yaşanmış olsa da, her iki ülke de ekonomik çıkarlar doğrultusunda ilişkilerinin yeniden düzene girmesini istiyor. Geçmişte yaşanan gerilimler sonrasında, ekonomik ilişkiler ağır bastığı için, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin zamanla normalleşmesi bekleniyor.
Bununla birlikte, ABD'nin Ortadoğu’da bir Kürt devleti kurulmasına yönelik eğilimleri, Türk yetkililer için önemli bir endişe kaynağı. İsrail’in bu projeyi desteklemesi durumunda, Arap ve İslam dünyası üzerinde ciddi bir etki yaratması bekleniyor. Türkiye, Kürt devleti kurulması sürecini yakından izliyor ve bu durum bölgedeki politik dengeleri değiştirebilir.
Rusya’nın Bölgedeki Rolü: Yeni Bir Strateji Mi?
Rusya’nın Suriye’deki stratejik hedefleri, ülkenin hava ve deniz üslerinin yanı sıra, karadaki varlığını sürdürme amacını taşıyor. Beşşar Esad’ın yönetimi devrildikten sonra, Rusya’nın yeni yönetime yaklaşımı ve bu süreçteki tavırları, bölgedeki güç dengesini etkileyecek önemli bir faktör. Şu an için Rusya'nın Suriye’deki yeni yönetimle işbirliği yapma olasılığı, Suriye'nin geleceğini belirleyebilir. Bu adımlar, kısa vadede doğru görünüyor olsa da, uzun vadede Rusya’nın çıkarları açısından ne kadar sürdürülebilir olacağı zamanla anlaşılacaktır.
Rusya’nın, bölgedeki askeri varlığını sürdürebilmesi için yapacağı anlaşmalar, hem Orta Doğu’daki büyük güçlerin hem de bölgedeki yerel aktörlerin çıkarlarıyla kesişiyor. Bu bağlamda, Türkiye ve İsrail’in bölgedeki stratejik pozisyonları, Rusya’nın gelecekteki adımlarını doğrudan etkileyebilir.