Bu yeni türün, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne özgü nadir bir akrep olduğunu belirten Karakurt, akrebin zehirindeki proteinlerin kanser tedavisinde önemli rol oynayabileceğini vurguladı.
Prof. Dr. Karakurt ve ekibi, Şırnak'ta gerçekleştirdikleri arazi taramalarında literatürde bulunmayan bu akrebin türünü tanımlayarak, "Scorpio Karakurdi" adıyla kayda geçirdi. Akrebin, diğer türlere göre daha küçük olduğunun altını çizen Karakurt, "Akreplerin morfolojisi küçüldükçe, zehirlerinin içeriği de artmaktadır" dedi.
Akrebin Zehiri Kanserle Mücadelede Etkili Olabilir
Prof. Dr. Karakurt, akrebin zehrindeki proteinlerin tıpta kullanılabilecek potansiyele sahip olduğunu belirtti. "Zehir, hücre içindeki potasyum kanalları gibi protein kanallarını etkileyerek kanserin yayılmasını engellemektedir" diyen Karakurt, akrebin zehrinin içindeki aktif proteinlerin özellikle kanser tedavisinde önemli bir etki yarattığını ifade etti.
Prof. Dr. Karakurt'un başkanlığında yürütülen TÜBİTAK destekli projede, bu akrebin zehirinde bulunan proteinlerin insan kolon kanseri üzerinde etkin olduğu kanıtlandı. Yapılan araştırmalarda, akrep zehrindeki proteinlerin, kolon kanseri hücrelerinin yayılmasını engelleyerek, hastalığın ilerlemesini yüzde 95 oranında inhibe ettiği ortaya kondu. Bu bulgu, kanser tedavisinde yeni bir umut ışığı olarak kabul ediliyor.
