Ramazan ayının merhamet, mağfiret iklimine girmiş bulunuyoruz.Bu ayı gereği gibi ifa edip Ramazan Bayramına ulaşmayı rabbim nasip etsin.14 Mayıs tarihinde insanlık adına, insan olma onuru adına çok acı verici bir hadise yaşadık. Tarih boyunca işgalci ve müslümanları öldürmeyi kendine hak olarak gören İsrail’in, 55 Filistinliyi şehit etmesi, bunun yanında 2000 in üzerinde kişiyi de yaralaması dünyayı ayağa kaldırdı..İnsanlık bu zulümden kurtulmalıdır.…Her Ramazan ayında ve özellikle dini bayramlarda İsrail bunu hep yapıyor. ABD’nin de Kudüs’e Büyükelçilik açma süreci de kaygı verici ortamın doğmasındaki en büyük etken oldu.Bir tarafta açılış töreni yaparlarken diğer taraftan da katliam yapıldı. İsrail’in terörist uygulamalarını lanetliyorum, insanların üzerine hava araçları ile ölüm kusan yaklaşımını kabul etmiyorum Uluslar arası tüm mekanizmalar çalıştırılarak Filistin’li kardeşlerimizin yanında olmamız gereken bir süreçten geçiyoruz.
18 Mayıs’ta Yenikapı’da yapılacak olan organizasyon bu açıdan çok önemli. Yenikapı’dan yükselecek ses dünyaya yayılacaktır.
Ramazan ayında çokça dua edelim. Dini inanışlarından dolayı zulme uğrayan kardeşlerimizi yalnız bırakmayalım.Diğer taraftan Çin’in Müslüman kardeşlerimize uyguladığı ve Ramazan ayının gereklerini yaşamada bile yaptığı kısıtlama ve işkenceler kabul edilebilir değil. Doğu Türkistanda, Arakan’da, dünyanın neresinde olursa olsun mazlumun en azından kalben ve yürekten yanında olmayı arzuluyoruz. Sosyal medyada paylaşılan resimlerden sonra vahşetin boyutlarının ne denli insanlık dışı olduğu daha da pekişti. Dua ediyoruz şimdilik. Rabbim inancı, rengi, milleti ne olursa olsun eziyet çeken , mağdur olan herkesi bu Ramazan ayının merhamet iklimi içerisinde kurtuluşa ulaştırsın.
Bir diğer konu da iftar sofralarımızı fakir sofraları ile paylaşmak gerekiyor bu ayda. İsrafı bile aşan ve adeta 1001 çeşit yiyeceğin olduğu sofraların fotoğraflarının bu ayda paylaşılması da kul hakkına giriyor. İftarda yiyeceğini temin etmede sıkıntı yaşayanların gözüne sokarcasına bu egoizm dürtülerini en azından bu ayda bırakmak lazım. Ne olur bir fakiri sevindirsek, bir yetimin başını okşasak, onlara kol kanat gersek? Yardımlaşma ve dayanışma bu ayda özellikle lazım değil mi? Yerel yönetimlerimizden bazılarının fakir fukarayı rencide etmeden ayağına iftarlığını götürdüğünü biliyorum. Veren el alan elden üstündür elbette. Allah düşürmesin. Ama düşene de yardımcı olmak bizim boynumuzun borcu. Diğer yandan “Zekat” dinimizin mali şartlarından bir tanesi. Herkes öncelik sırasına göre bunu ifa ederse fakir kardeşlerimize kol kanat germiş oluruz ve dini vecibemizi en iyi şekilde yerine getirmiş oluruz.
Ramazan ayının vesilesi ile ”Sosyal Belediyecilik” kavramının önemini kavrayamamış belediye başkanlarına tekraren net bir dille ifade ediyorum ki “ Geceleyin aç yatan bir yetimin vebali sizin boynunuzdadır.Bunun hesabını iki dünyada veremezsiniz.İki yakanız da bir araya gelmez.” Gereğince davranıp hassasiyetle vicdanının sesine göre Şehr-i Emin olanlardan da Allah razı olsun.
Kızılay ve diğer kurumlarımızca Ramazan ayında başlatılacak olan yardım kampanyaları çok önemli. Özellikle Filistin ve diğer coğrafyalardaki kardeşlerimize kol kanat germemiz, onlarla paylaşmamız gereken bir ay bu ay. Ramazan ayının merhamet iklimi içinde ailenizle birlikte en güzel günlerin sizin olmasını temenni ederek saygılar sunuyorum.