Aysun Arifoğlu Tekin
Zaman hızla akıp gidiyor. Yapmak istediğimiz birçok şeyi yarına ertelemek, seçtiğimiz en kolay yollardan biri. Birçok dâhiyanefikir, plan aşamasında kalıyor. Geriye eyvahlar,tühtühler…
Farkına vardığımızda, çoğu zaman treni kaçırmış oluyoruz. Hangi sivri düşünceler, hayata dair hangi parlak fikirler sadece düşüncede kaldı acaba…
İnsan yarın için kendi adına kayda değer bir şeyler armağan etmekistiyorsa, zamanı iyi değerlendirmeli. Zaman hızla yüzümüze derin çizikler atarken, o çizikleri anlamlı hale getirmek bizim elimizde.
Mademki hayatın akışına dur demeye, biraz yavaş git demeye gücümüz yetmiyor. Öyleyse anlam katmaya, zamanınher anını kıymetlendirmeye çalışmalı, vakti bereketlendirmeliyiz.
‘Hayatın hızına yetişemiyoruz .’dediğinizi duyar gibiyim. Size bununla ilgili yeni duyduğum bir kavramdan bahsedeceğim. Bana ilginç geldi. Sizde benim gibi zamanı kullanırken sıkıntıyaşıyorsanız, dikkatinizi çekebilir.
Bu kavram ‘Öz denetim‘İnsanın hayatınınplanlarken daha dirayetliolmasıyla alakalı özellikler bütünü.
Kendini denetleme, kontrol altında tutma, aşırılıklardan zararlılardan kaçınma…
Sabah kalkmak için alarmı kurarken, telefonun iki dakikada bir on beş kere çalması yerine, tek sefer çalması için ayarlayabilir, zorlanmadan erken kalkarak işe başlayabiliriz.
Zor görünse de hiçbir şey imkânsız değil. Hayatımızdaki önceliklerimizi doğru belirlemeli, hayata geçirirken de zamanı iyi kullanabilmeliyiz. Böylece başarıyı, zamanındayakalayabiliriz.
Büyük halk ozanımız Âşık Veysel ‘in dediği gibi
Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın..
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın..
Dünyada hoş bir seda bırakabilmek ümidiyle…