Ramazan Ayı Öncesi Yalova'da Camilerde Temizlik Seferberliği Başladı Ramazan Ayı Öncesi Yalova'da Camilerde Temizlik Seferberliği Başladı

Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi ikinci, mevcut Başbakan Olaf Scholz’un partisi Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise tarihinin en büyük yenilgisini yaşayarak üçüncü sırada yer aldı. Yeşiller ve Sol Parti (Die Linke) yüzde 5 seçim barajını aşarak Federal Meclis’e girmeyi başardı. Ancak hiçbir parti tek başına çoğunluğu sağlayamadığı için koalisyon hükümeti kurulacak.

Dünya Kardeş Kentler Turizm Birliği Genel Sekreteri ve Türk-Alman turizm uzmanı Hüseyin Baraner, seçim sonuçlarını ve bunların Türkiye ile ilişkilerine olası yansımalarını değerlendirdi. Baraner, Almanya’nın son yıllarda ekonomik ve siyasi zorluklarla karşı karşıya kaldığını, ülkenin iç politikası ve dış ilişkilerinde kritik bir dönemece girdiğini belirtti. Almanya'nın geleneksel sosyal adalet ve güçlü ekonomi temelli siyasi yapısının, göçmen sorunları, ekonomik dalgalanmalar ve siyasi belirsizliklerle sarsıldığını ifade etti.

Almanya’nın en önemli gündem maddelerinden biri olan göç ve mülteci politikası, Suriyeli ve Ukraynalı mültecilerin ülkeye gelişiyle sosyal ve ekonomik baskılar oluşturdu. Baraner, entegrasyon sürecindeki zorlukların toplumda kutuplaşmaya yol açtığını vurguladı. Ayrıca, Almanya’nın sanayi alanında kalifiye iş gücü sıkıntısı yaşadığını ve uluslararası rekabet gücünün azaldığını söyledi. Çeşitli küresel zorluklar ve Rus gazının kesilmesi, Alman sanayisini zora soktu.

Almanya’nın dış politikadaki zorluklarına da değinen Baraner, özellikle ABD ile yaşanan gerilimlere dikkat çekti. Trump’ın Almanya’yı, Avrupa’ya karşı savunmayacağını açıklaması, Alman kamuoyunda şok etkisi yarattı.

Türkiye-Almanya ilişkileri açısından seçim sonuçlarının etkisi önemli olabilir. Baraner, Friedrich Merz’in Almanya Başbakanı olmasının Türkiye için fırsatlar yaratabileceğini belirtti. Merz’in Türkiye’nin stratejik önemini kavradığını ve bunun Türk-Alman ilişkilerinde yeni bir dönemi işaret edebileceğini ifade etti. Almanya’nın ekonomik reformlar ve mülteci politikasını yeniden şekillendirmesi beklenirken, Türkiye’ye yönelik bakış açısının da değişmesi muhtemel. Baraner, Türkiye’nin bu süreci dikkatle izleyip Almanya ile ekonomik ve kültürel ilişkilerini güçlendirmek için lobi faaliyetleri yürütmesi gerektiğini söyledi.

Sonuç olarak, Almanya’daki bu siyasi dönüşümün Türkiye’ye yeni fırsatlar sunabileceği ve iki ülke arasındaki ilişkilerde olumlu bir dönemin kapısını aralayabileceği öngörülüyor.

Kaynak: Fulya Omaç