Narin Güran'ın cesedi, kaybolduktan 19 gün sonra Diyarbakır'daki bir dere yatağında bulundu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma tamamlandı ve şüpheliler hakkında "çocuğa karşı kasten öldürme" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

CHP'den yenidoğan çetesi açıklaması CHP'den yenidoğan çetesi açıklaması

Cesedi, 8 Eylül'de Tavşantepe Mahallesi'ndeki Eğertutmaz Deresi'nde, taşlarla çevrili bir çuvalın içinde bulundu. İddianameye göre, Narin'in kaybolduğu gün, ağabeyi 112 Acil Servis'i arayarak "kayıp çocuk" ihbarında bulundu. Aile içinde tartışmaların yaşandığı, cesedin bulunduğu gün komşu N.B.'nin cesedi gizleme konusunda amca S.G.'den talimat aldığı belirtildi.

Narin, 21 Ağustos'ta Kur'an kursuna giderken kayboldu. Aile, kendi çabalarıyla arama yaptıktan sonra jandarmaya başvurdu. Olay sonrası ağabey E.G., ısırık izi nedeniyle gözaltına alındı ancak serbest bırakıldı. Daha sonra, Narin'in baba ve annesi de gözaltına alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, olayla ilgili adli sürecin takipçisi olacağını belirtti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Narin'in cansız bedeninin Jandarma Arama Kurtarma ekipleri tarafından bulunduğunu açıkladı. Narin’in cesedinin, öldürüldükten sonra dereye getirildiği ve üzerinin doğal bir görüntü verilerek gizlendiği ifade edildi.

Narin’in ölümünün ardından birçok şehirde protestolar düzenlendi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadıköy'de yaptıkları basın açıklamasında, "Bu cinayetleri karanlıkta bırakmayacağız" dediler. Diyarbakır'da binlerce kişi yürüyüş yaptı, protestolar ise polis tarafından engellendi.

Diyarbakır Baro Başkanı, otopsi işlemlerinin devam ettiğini ve rapor sonuçlarının beklenmesi gerektiğini söyledi. Otopsi raporunda, cesette çürüme başladığı için ölüm nedeninin belirlenemediği kaydedildi. Bu trajik olay, toplumda geniş yankılar uyandırdı ve çocuk istismarıyla ilgili endişeleri yeniden gündeme getirdi.

Editör: Manşet Gazetesi