İmamoğlu, "Türkiye’yi 26 yıldır yöneten iktidar, 1999 Marmara Depremi ve 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinden gerekli dersleri almadı. Afet yönetimi konusunda 45 kanun ve 11 yönetmelik çıkarılmış olsa da, bu yasaların halk yararına değil, daha çok rant odaklı kullanıldığını görüyoruz" dedi.
Ayrıca, son dönemdeki davalarına da değinen İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine karşı açtığı davalarla ilgili eleştirilerde bulunarak, "Bu davaların amacı benimle değil, halkın iradesine ve siyasete yönelik bir baskı oluşturmak" şeklinde konuştu.
Afet Yönetimi ve Hazırlık Eksikliklerine Dikkat Çekti
İmamoğlu, 6 Şubat depreminde görevli olduğu Hatay'da yaşadığı deneyimlere atıfta bulunarak, "Afet anlarında siyasi çıkarları bir kenara bırakmak, birlikte hareket etmek zorundayız. Bugün ders almak değil, gelecekte böyle felaketlere hazır olmak zorundayız" dedi. Ayrıca, "Herkesin eşit olması gerektiğini savunan bir yönetici olarak, bu sorumluluğu omuzlarımızda taşıyoruz" diyerek deprem bölgesine duyduğu sorumluluğu vurguladı.
İmamoğlu, deprem sonrası yaşanan barınma krizine de değinerek, "Geçici barınma alanlarının insan onuruna yakışır şekilde düzenlenmesi gerekir. Bu sorunu 2 yıl geçmesine rağmen hala çözememek, önemli bir yönetim eksikliğidir" şeklinde konuştu.
Deprem Konseyi ve Siyasi İstemlilerle İlgili Eleştiriler
İstanbul'da, deprem riski ile ilgili yapılan çalışmalara dikkat çeken İmamoğlu, "Halkın ihtiyaçlarına yönelik değil, rant odaklı projelerle ilgilenen bir yönetim anlayışı var. 6 Şubat'tan önce ve sonra bu konuda gereken koordinasyon sağlanamadı" dedi. Ayrıca, Kanal İstanbul projesinin de bu süreçteki önceliklerden biri olmaması gerektiğini belirtti.
İmamoğlu, "Deprem Konseyi’nin kurulması, bu şehirdeki acil çözüm üretme sürecinde önemli bir adımdı. Fakat bu düşünceyi hayata geçirmek için gerekli siyasi desteği bulamadık. Siyasi çıkarlar devreye girdiğinde, birlikte çözüm üretmek zorlaşıyor" ifadelerini kullandı.