Yerel seçimlerde vatandaş nasıl kazanır?

İttifaklar, iş birlikleri ve dirsek temasına gerek kalmadan, vizyon sahibi ve kitleleri peşinden sürükleyebilecek, vatandaşın “İşte bu!” diyebileceği vasıflı isimlerin aday gösterilmesiyle.

İçlerinden başkan yardımcılığı yapabilecek düzeyde donanımlı isimlerin olduğu, her biri teknik bilgiye sahip, şehir planlamacısı, inşaat mühendisi, jeoloji mühendisi, mimar, kentsel dönüşüm uzmanı gibi unvanlara sahip akademik eğitim almış profesyonellerden oluşan, şehrin sorunlarından haberdar, hemşeri derneklerinin üye sayısı üzerinden pazarlıklarıyla listeye girmemiş ve her biri ekip ruhu ile takım çalışmasına yatkın belediye meclis üyelerinin aday gösterilmesiyle.

Hukukun üstünlüğüne inanan, tüm adımlarını adaletle atıp, şehrin anahtarının güvenle teslim edilebileceği başkan adayları vitrine çıkarıldığı zaman.

Dürüst, çalışkan, güvenilir, samimi, halkın içinde olmaktan memnun ve iş bitirici adaylar seçim yarışına girdiği zaman.

Kendine oy vermeyen kitlelere de adaletle hizmet götürmeyi şiar edinmiş gayretli başkanlar makam koltuğuna oturduğunda.

Göreve gelen başkanlar; tarafsızlığı kendine ilke edinip, parti rozetlerini çıkarıp, tüm şehrin belediye başkanı olduklarında ve gerekirse kendi partisi ile arasına icap ettiğinde mesafe koyabildiğinde.

Seçilen belediye başkanlarının; devletin delikli akçesini harcarken bir gün hesabının huzuru mahşerde sorulacağından haberdar yöneticileri, belediye kadrolarında görevlendirdiği zaman.

Personelin bir makinenin dişlileri gibi insicamla çalışmasını sağlayacak, gerektiğinde makineyi tekleten parçaları hiç hatır gönül dinlemeden şehrin selameti için değiştirip, kendi verimli ekibini kurmaktan geri durmayacak, iyi bir koro şefi olduğunu ispatlayabilecek isimler başkan mührünü taşıdığı zaman.

Rüşveti alan da veren de aracılık eden de lanetlenmiştir düsturunu belediyenin tüm birimlerinde genetik yapıya kodlayan bir düşünceye sahip başkanlar seçim yarışında ipi göğüslediğinde.  

Hizmette önceliklerini iyi belirleyen, hizmet planını kusursuz yapıp, belediye maddi varlığını verimli kullanan, tüccar titizliğindeki başkanlar bütçenin başına geçtiği zaman.

Seçim beyannamesinde tutarlı vaatler veren, göreve geldiğinde bu sözlerini yerine getiren, sözüne sadık başkan adayları göreve geldiği zaman.

Devletin tüm kurumları ile birlikte koordineli çalışıp, şehrin menfaati için gerekirse Ankara’yı ikinci adresi haline getirebilecek başkanlar hizmete talip olduğu zaman.

Muhtarlar, sivil toplum örgütleri, mesleki kuruluşlar, odalar, borsalar, dernek ve vakıflar ve gerekirse diğer siyasi partilerin hepsi ile hizmet odaklı ortak projelere imza atabilecek derecede maharetli başkanlar seçimlerde halka birer seçenek olarak sunulabildiği zaman.

Gazetecinin milletin fahri vekili olduğunun bilincinde olup, hizmetlerinden halkın doğru şekilde haberdar olabilmesi için medya kuruluşları ile bağını hep sağlam tutup, eleştiriye açık ve açıklama yapmaktan korkmayan başkanlar seçimlerde vatandaştan vize alabildiği zaman.

Seçilen belediye başkanlarının; her şehirde muhakkak bulunan ve hangi takım şampiyon olsa o takımı tutmaya başlayan, rüzgar gülü misali çalışan çıkar odaklarından şeytandan kaçar gibi kaçtığı, yakın menzillerine bile girmelerine müsaade etmediği zaman.

Şehrin sahibi değil, beş senelik hizmetkarı olduğunu idrak etmiş, belediye başkanlık makamında duvarda asılı eki belediye başkan fotoğraflarında sıralı duran kişilerin çoğunun toprak altında hesap verdiklerinin bilincinde olan başkanlar imza yetkisine sahip olduğu zaman.

Şehri imar etmeden önce vatandaşın gönlünü imar etmenin önemini kavramış başkanlar mazbatalarını aldıkları zaman.

Çalışkan, cesur, olayların üzerine giden, nereden geldiğini bilen, asla şımarmayan, kapısı halka her zaman açık, tanınan, sevilen, yeniliğe açık, iletişim gücü yüksek belediye başkan adayları vatandaşın oyunu aldığı zaman.

Kalın Sağlıcakla…