Gerçekten 100 yılın felaketini yaşadı yurdumu bir bölümü. Çok büyük bir yıkım, çok büyük insan kaybı ve çok büyük acılar yaşandı yaşanıyor. TV ekranlarından drone görüntülerine bakarken ikinci dünya savaşında bombalanarak yıkılmış şehir görüntüleri aklıma geldi bir anda. Yani gerçekten çok büyük bir yıkım var deprem sonrası ancak bu büyük millet bununda üstesinden gelecek güce ve azme sahiptir. Zor acılı meşakkatli olacak ama bunu da atlatacağız hep beraber. Kurt bu kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz ve unutmayacak. Yüce gönüllü milletimiz elinden gelenin fazlasını yapmıştır ve halen de yapmaktadır.
Deprem sonrasında Türk Milleti tüm benliği ve varlığı ile seferber olmuştur. Eksikler, yanlışlar, hatalar, yapılmayanlar, yapılanlar yani her şey bu fırtına geçtikten sonra hesaba çekilecektir ve çekilmelidir. Kısa çöpün uzun çöpten hakkını arayacağı ve hesap soracağı zamanlar da gelecektir elbet.
Ancak bugünler kavga etme, şov yapma, hesap sorma zamanı değildir. Bu günlerde elinde geleni yapıp yaraları sarma yardımlaşma zamanıdır.
Yalova depreminde de görmüştük; hırsızlık yapıp gelen yardımları kendi depolarına aktaranları, gelen yardım paralarını çalanları, gelen yardım eşyalarını alıp satanları ve stoklayanları, hiç depremden zarar görmediği halde yalan dolan ve talan yapanları, evleri yıkılmadığı halde depremzede olarak ev alanları yardım alanları, depremden zarar görmüş insanların evlerini yol parası gibi komik rakamlara satın alanları da görmüştük Yalova’da. Peki ne oldu deprem sonrasında hesap soruldu mu bunlardan? Hayır sorulmadı. Asla hesap sorulmadı hatta bunların büyük bir kısmı yeni zengin lümpenler, deprem sonrası zenginleri ve asilleri bile oldular. Yani benim kişisel görüşüm ve bilgim odur ki yaptıkları yanlarına kar kaldı. İşte herhangi bir siyasi, hukuki, içtimai vb. sebeplerden dolayı yapanın yanına kar kalacağı, atı alanın Üsküdar’ı geçeceği düşüncesi inancı olduktan sonra bu yolsuz soysuz işler bitmez tükenmez. Birileri canı ile uğraşırken birileri çalıp çırpma yarışına girer. Bu sefer inşallah tüm bu hırsız, talancı, soysuz ve yolsuzlardan hesap sorulur.
Deprem sonrası herkes yardıma koştu gerçekten, Hem ülke içinde hem de ülke dışından milyonlar yardım gönderdi. Türk milleti müteşekkir olacaktır. Tabi birde yardımları gönderirken poz verip sekiz sütuna manşet boy boy haber yapanlar, yaptıranlar var. Tamam anlıyorum alkış almak veya dua almak istiyorsunuz ama bunun da bir usulü adabı vardır yahu. Başkasının yardım TIR’ına kendi pankartını yapıştırıp resim çekip yayın yapanlar, başkalarının topladığı kolilere kendi parti amblemini yapıştıranlar, insanlar can çekişirken şov peşinde koşanlar bu millet sizi de unutmayacaktır.
Arama kurtarma yapılırken tam kazazede çıkacakken gelip siz kaçılın biz çıkartacağız diyerek çıkış anında medyaya boy boy poz verenler, bu ne aciz bir yaklaşım ne alçakça bir tavır. Başkalarının canları ve kanları üzerinden prim yapmaya çalışmak, reklam yapmak kadar alçak bir tavrı sergileyenleri de unutmaz Türk milleti.
Canla başla çalışan ülkenin her yerinden bölgeye giden gönüllü ve resmi görevlilerin gösterdiği insanüstü gayreti, iyi niyetli çalışmaları da unutmaz Türk Milleti.
Dünyanın hemen her yerinden gelen arama kurtarma ekiplerinin yaptıklarını, samimiyetlerini de unutmayacaktır Türk Milleti. Bu kötü zamanlarında milletin yanında olan, insan olarak yardım etmekten başka bir hedefi olmayan, herkesin mükafatı hem dünyada hem de Ahirette yanında olacaktır. Yardım edecek çok insan var deyip yardım etmemek yerine sen bir kişiye yardım ederek ona yardım elini uzatabilirsin.
Gerçek yardımsever insan parasını değil, kendisini adayan insandır. Parasını bağışlayan insan gösterişten kaçınmamış ise zamanla unutulur; ancak zamanını, gücünü ve gönlünü bağışlayan bir insan, insanlığın sevgi ve saygısını kazanır unutulmaz. -Samuel Smiles
Şeytan siz fakirlikle korkutur ve size cimriliği telkin eder. Allah ise size katından bir mağfiret ve bir lütuf vaat eder. Allah her şeyi ihata eden ve her şeyi bilendir -Bakara Suresi 268. Ayet-