Dağlar tepeler ıssız yerlerdi önceleri, şimdilerde şehir merkezleri de doldu taştı.
Hiç bir şehir yöneticisi gerçek mana da bu kaçaklarla mücadele etmeye cesaret edemiyor. Şeytan diyor tamamını bildir ilgili kurumlara kessinler cezaları.
Şeytana uymadan şehir yöneticileri çözüm bulmalıdır bu yapılara. Geçenlerde bir dostumdan işittim , bir muhtar köyünde kaçak yapıya başlayan köylüsünden bir miktar para istemiş vatandaş kabul etmeyince de gidip şikayet etmiş , istediği paranın 3 katı ceza kesmişler.
Köyler de ,tarlalarda 5-6 katlı yapılaşmalar kötü görüntüler oluşturuyor. Adam bahçesine mütevazi tek katlı 2+1 bir ev yapacak olsa buna özel bir mevzuat getirilmiş zaten. Belli kurallara bağlanmış ,bunların şartlarını yeniden düzenlemeye sokulabilir.
Tarımsal şartlara bağlanmış. Köyde yaşamayı planlayan bir kişi zaten bu havayı sevdiğinden ,iki kök domates ,biber ekecektir oraya iki karış toprağı boş bırakmaz. 5000m2 şartı var. Daha küçük parsele ev yapamıyorsunuz. Tarımsal faaliyet şart, illa sera, hayvancılık, düzenli bir dikim ,ekim bir şey yapmanız lazım bakıma muhtaç olacak. İmar olmayan yerlerde sistem taslak bir proje ile başlıyor ,önce avan bir proje hazırlıyorsunuz belediyeye başvuru yapılıyor, belediye bu başvuruyu Tarım il müdürlüğünün ilgili müdürlüğüne gönderiyor oradan gelecek cevap ile olumlu olumsuz proje ilerliyor ve ya dosya kapanıyor .
Dosya kapandığı vakit vatandaş kaçak yollarla buraya ne yapacağını araştırıyor. Gece kondu tabirine en uygun şekilde arzu ettiği hatta resmi müdürlüklerin standartlarının iki katı bir yapıyı konduruyor tarlasına.
Yakalanır ve ya şikayete maruz kalırsa 50-500 bin TL arası bir ceza alıyor. Ödesin ödemesin savcı karşısına çıkıyor ifade veriyor ,hapis cezası çıkabilir ,hapis cezası paraya çevrilebiliyor ,5 yıl aynı suçu yeniden işlerse hapse atılma olasılığı yüksek.
İmar Barışından medet umup bu yola girişenler de oldukça fazla.
Riskli tarafları çok fazla 2 göz oda diye yola başlanıp, 2,5 katlı malikane yapanlara da rastladım. Çelik -Prefabrik yaptık ne olacak diyorlar. Hiçbir zemin analizi yapmadan ,statik projesini anlaştığı kalfanın yaşına hürmet ederek kabul eden ailesinin tek bir ferdinin canını düşünmeden bu yola adım atıyorlar.
Bari basit bir zemin etüd yaptır. Statiğini mimari projesini çizdirde gir o evin çatısının altına. Üç beş kuruş para kadar değersiz bir insan canı.
Temeli olmayan yapılar ,ne olacak ki kaç kg ağırlık var ki sallansa devrilse ne olacak diyerek yola çıkan insanlar tanıyorum. Allah korusun başınıza bir şey gelmesin inşallah . Siz yapmıyorsanız da çevrenizde bu işe bulaşanları lütfen uyarın ,uyandırın.
Üç kuruştan daha değerlidir insan canı….