Türk futbolu... mu?

"Türk Futbolu" kavramını hep duyarız, duyarız da ne kadarı Türk futbolu ile dolu biraz inceleyelim. Türk futbolu ifadesi, içi doldurulamadığı sürece bence yanlıştır. 

"Türk Futbolu" diyebilmek için Türkiye'nin futbola bir şeyler ilave ederek onu değiştirmiş veya geliştirmiş olması gerekir.

 Bu koşullar oluşmadığı sürece "Türkiye Futbolu" ifadesi daha doğrudur. Bu da "Türkiye'deki futbol" anlamında doğrudur...

Yoksa Türkiye'ye ait bir futbol anlamında değil...

"Türk Futbolu" kavramını kullanmak için Türkiye'deki futbola evrensel futbolda kabul görecek düzeyde bazı özellikler, bazı oyun karakterleri ilave edebilmiş olmak gerekir.

Yani ülkenizdeki futbola bir oyun karakteri, taktik bir farklılık, ayırt edici bir futbol oyun şekli veya yerli oyuncularınızın çoğunda bulunan neredeyse standartlaşmış; teknik, bedensel, motorik, psikolojik karakterize bir davranış kişiliği ya da futbolunuzu izlerken futbola dair herhangi bir ayırt edici kimlik ortaya çıkarmak ve bunun da diğer futbol alemi tarafından değer görecek düzeyde olması gerekir.

Peki, Türkiye'deki futbol için böyle şeylerden söz edebilir miyiz?

Maalesef hayır.

Ama; Almanya, Hollanda, İspanya, İngiltere için söz edebiliriz. Onun içindir ki, örneğin Alman Futbolu, İngiliz Futbolu, Brezilya Futbolu derken, "Türk Futbolu" diyemiyoruz...

Diyemeyiz de...

Siz henüz ortaklaşa olanı, yani standart olanı doğru dürüst beceri düzeyinde oynayamazken, farklı ve ayırt edici bir karakter ile nasıl oynayacaksınız?

Bu arada var olanı yüksek düzeyde yüksek beceri ile oynayamadan, kendine özgü oynamaya çalışmak bir ekol oluşturmayı sağlayamaz.

Önce standart olanı yüksek düzeyde yapacak, becerecek, oynayacaksınız ki, ondan sonra ona ilave edecek aşamaya geçilebilsin.

Sadece kendine özgü ile evrensele ulaşamazsınız...

Evrenselliğin yerelliği ise çok daha başka çaba, aşama ve kültür gerektirir.