Becan, Marmara Denizi’nin iç deniz özelliği taşıması nedeniyle sorumluluğun ulusal düzeyde olması gerektiğini, ancak yerel yönetimler, büyükşehir belediyeleri, sahil güvenlik ve bakanlıkların da bu sorumluluğu paylaştığını belirtti. Yetkili kurumların görevlerini koordineli bir şekilde yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Becan, “Çevresel sorunlarla karşılaşıldığında, kurumlar arasında sorumluluk paylaşımı net ve şeffaf olmalıdır. Böylece yaşanan aksaklıkların önüne geçilebilir,” dedi.
Denetimler Etkili Olmalı
Becan, Yalova'daki son araştırmalarda müsilajın su yüzeyinden 25 metreye kadar kalınlık oluşturduğunu açıkladı. Marmara Denizi’nin çevresindeki büyük illerdeki endüstriyel faaliyetlerin bu sorunu artırabileceğini belirten Becan, bu tür olayların tekrar yaşanmaması için ciddi önlemler alınması gerektiğini söyledi. Marmara Denizi’nin ekosistemini korumak için yapılacak her faaliyet öncelikli olarak çevresel denetimlere uygun şekilde gerçekleştirilmelidir. İdarelerin, mahkeme kararları ve mevzuata uygun denetimlerini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
Becan, tüm bu sorunların çözülmesi için daha etkili ve sistematik bir yaklaşım geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.