Suriye'deki yeni yönetimin, eski rejimin ordu ve güvenlik birimlerinden isimlere yönelik kişisel intikamları engellemek amacıyla yürüttüğü uzlaşı süreçleri, geniş bir tartışma yarattı. Bu süreç, destekçileri tarafından genel af talepleriyle savunulurken, muhalifler ise suçluların yargılanması gerektiğini savundu.
Tartışmalar, eski Cumhuriyet Muhafızları 105. Tugayı'nın eski komutanı ve Beşşar Esad'ın akrabası olan Tümgeneral Talal Mahluf'un, geçtiğimiz pazar günü silahlarını teslim etmesi ve Baas Partisi'nin eski karargâhına giderek kendini güvende hissettiğini açıklamasıyla alevlendi. Mahluf, Suriye'deki en tanınmış askeri komutanlardan biri olup, 2011'de başlayan Suriye devrimi sırasında sivillere yönelik işlediği suçlarla biliniyor. Özellikle, Halep'in doğusu, Doğu Guta, Vadi Barada ve Dera gibi bölgelerdeki kitlesel yerinden edilme, cinayet ve yağma gibi suçların sorumlusu olarak gösteriliyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) tarafından hazırlanan raporlarda, Mahluf'un sivillere karşı işlediği suçlar nedeniyle uluslararası yaptırımlara tabi tutulduğuna dikkat çekilmektedir.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Mahluf'un uzlaşıya varılmasının ardından, Suriyelilerin bu gelişmeye tepkilerini dile getirdiğini ve bunun, mağdurların haklarının göz ardı edilmesi olarak görüldüğünü bildirdi. SOHR, Mahluf'un suçlardan sorumlu tutulması gerektiğini ve adil bir yargılama sürecinin başlatılmasını talep eden seslerin arttığını belirtti.
Şam'da avukatlık yapan Basil Hammud ise, uzlaşı sürecinin af anlamına gelmediğini, geçiş hükümetinin ve anayasanın dondurulmasıyla birlikte yargının askıya alınmış olduğu bu dönemde, tutuklamaların ve misillemelerin engellenmesine yönelik geçici bir önlem olduğunu açıkladı. Hammud, bu uzlaşının, eski rejim mensuplarının güvenliğini sağlamak ve iç karışıklığı önlemek için gerekli bir adım olduğunu savundu. Ayrıca, bu kişilerin yargılanmasının, suçlarla ilgili delillerin kaybolmasını engellemek için önemli olduğunu vurguladı.
Bazı Alevi grupları ise, Humus ve Suriye kıyı kesimlerinden, genel af talep ederek yeni yönetime karşı silahlanma tehdidinde bulundu. Bu açıklamalar, yeni yönetimi destekleyenler tarafından reddedildi ve eski rejim mensuplarının yargılanmasını isteyen Suriyeliler tarafından karşılık buldu.
Öte yandan, Askeri Operasyonlar Dairesi, eski rejimin ordu ve güvenlik personeliyle uzlaşı süreci kapsamında, Şam'ın farklı bölgelerinde uzlaşma merkezleri açtı. İçişleri Bakanlığı'ndan Yarbay Velid Abdurabbu, bu merkezlerde, güvenlik personeline geçici koruma kartları verileceğini ve bu kişilerin, işledikleri suçlar incelenene kadar üç ay boyunca korunacağını açıkladı.