Suriye nereye doğru?

2011 yılında Suriye’nin güneyinde ki Dera’da bir grup öğrencinin Beşşar Esad’e yönelik ‘Sıra sana geldi’ şeklinde ki sloganlarıyla başlayan halk hareketi, 8 Aralık 2024 günü muhaliflerden oluşan halk kitleleri ile Suriye’nin başkenti Şam’ın kontrol altına almasıyla beraber, Baas Rejiminin 61 yıllık iktidarı son buldu.

Bundan 13 yıl önce, Beşşar Esad zulmünden kaçıp Türkiye’ye akın akın göç eden Suriyeliler, dün gibi gözlerimizin önünde.

Aylan Bebeğin sahile vuran ceset görüntüleri ise tüm dünyanın hafızasında...

Son bir hafta içinde Beşşar Esad’a muhalif olan güçlerin 61 yıllık Baas Rejimini yıkarak, ülke yönetiminde yeni bir sayfa açmaları şu an dünyanın tek gündemi durumda.

Türkiye’nin birçok ilinde Baas Rejiminin yıkılarak, Beşşar Esad’ın Suriye’yi terk etmesi, büyük sevinç gösterilerine sahne olurken, sınır kapılarında kuyruklar oluşturarak ülkeleri Suriye’ye dönmeye çalışan insanlar görüyoruz.

Büyük bir belirsizliğin yaşandığı Suriye’de geçici hükümetin kurulması, iç ve dış güvenliğin yetirince sağlanamamasına rağmen, Suriye’ye giriş yapanların akıbeti ne olur bilemeyiz.

Bilinen tek gerçek ise Suriye’de hayat şartlarının şu an için yaşama uygun olmadığı gerçeği...

Güvenlik başta olmak üzere; Altyapı, elektrik, gıda, su vb. temel ihtiyaçlar sağlanmadan ülkeye giriş yapmak maceradan başka bir şey değil.

6 Milyon Suriyelinin yaşadığı Türkiye’de, Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri durumunda Türkiye’de ne gibi olumsuzluklar yaşanır, geri dönüşler başlayınca önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde göreceğiz.

Suriye’de yaşanan otorite boşluğundan hangi ülkelerin faydalanmaya çalışacağını, yaşanan bu kaostan kimlerin besleneceğine ilerleyen günlerde tanık olacağız.

Türkiye’nin arzu ettiği ve söylemlerinde hep dile getirdiği şey ‘Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması’ bunun dışında bölünmek istenen Suriye için ne adım atılması gerekiyorsa o adımı atması tek dileğimiz...