Geçenlerde özel bir çocuğu olan arkadaşımla sohbet ederken bana, ‘ben çocuğumun benden önce ölmesini istiyorum’ dedi. Niye diye sorduğumda, ‘biz özel çocukların annesi bizden sonra ne olacak düşüncesine sahibiz. Yoksa hiç bir anne çocuğunun ölmesini istemez’ dedi.
Gerçekten Türkiye şartlarına baktığın zaman, bu çocuklara tam bir destek yok. Ailesinin özellikle annesinin hiç bir sosyal yaşantısı yok. Oradan oraya yaprak gibi savruluyorlar.
Ben Hollanda’dan biliyorum. Sabah alıyorlar kapıdan çocukları her gün, okula götürüyorlar akşam yine evlerine bırakıyorlar. Belli bir düzeye de geldi mi hafif bir iş buluyorlar. Topluma adapte ediyorlar. Böylece annenin kendine ait bir yaşamı oluyor. Tabi ki evlat bir anneye yük olmaz ama bazı durumlar da annenin de bir rahatlaması dinlenmesi lazım.
Biz ülkemizde de bu düzeni görmek istiyoruz. Bu çocuklarımız devlet güvencesinde olmalı. Bu çocuklara hayat öğretilmeli. Yalnız anneler de var. O kadar yoruluyorlar ki üzülmemek elde değil. Özel çocuğa sahip olan ailelerin çoğu ya asansörlü, yada müstakil evde oturmak zorundalar. Bunları karşılayacak güçleri var mı bunu da düşünmek lazım. Bu yüzden devletin bu ailelere göre sosyal konutlar yapması gerekir. Bir yere giderken yanlarına birilerini bulmaları lazım o imkana sahipler mi? Bu yüzden o lojman da yardımcı çalışanlar olması gerekli.
Yani lütfen bir an önce bu annelerin yanın da olalım. Bir adımlar atılsın, bakım ve okulları inşa edilsin.
Çocuklarımızın hayatı sadece öyle geçmiyor. Bir de anne hayattan zevk almıyor. Kendini ikinci üçüncü plana atıyor. Çocuğuna mı üzülsün, kendine mi üzülsün anne bilemiyor. Ve hiç bir anne çocuğunun kendinden önce ölmesini istemesin. Bilsin ki çocuğu güvenli ellerde olduğunu...