OKU-MA YAZ-MA, PANİK YAP-MA


İlkokula başlayan çocukların birinci sınıfta okuma- yazma öğrenmesi eğitim müfredatı tarafından planlanmıştır. Birinci sınıf boyunca tüm çocuklar okuma- yazma öğrenirler. Bazıları 1 ayda bazılarıysa tüm bir eğitim yılı boyunca okuma- yazma öğrenmektedir.

Araştırmalara göre okuma-yazma öğretimi için en uygun 5 yaş 5 aylık ile 6 yaş 6 ay arası olmaktadır. Roger Delogne, “Gerekli önlemler alınarak okuma yazmaya erken yaşlarda başlanmalı ve 5 yaşından itibaren öğretilmeli” demektedir.

İlkokul birinci sınıf öğrencilerinin yıl sonunda dakikada 60 kelime, ikinci sınıf öğrencilerinin dakikada 80 kelime, üçüncü sınıf öğrencilerinin dakikada 100 kelime, dördüncü sınıf öğrencilerinin 120 kelime okumaları öngörülmektedir.

Peki?

Çocuğum okumayı öğrendi okumayı nasıl sevdiririm?

Okulların açılmasıyla birlikte, ilkokulla tanışan birinci sınıf öğrencileri okuma ve yazmayı öğrenme sürecine başladılar. Hem okul düzeni ve sistemine alışma hem yeni arkadaşlar edinme hem de okuma-yazma öğrenme süreci bir arada olunca çocuklar biraz endişeli ve stresli de olabiliyor. Okuma ve yazmayı öğrenirken çocuklarınıza nasıl yardımcı olabileceğiniz, bu süreçte zorlandıklarında neler yapabileceğiniz ve onlara kitap okumayı nasıl sevdirebileceğiniz konusunda

Model olun!

Araştırmalara göre çocuklar ailelerinin sözlerini değil davranışlarını örnek alırlar. Bu sebeple ebeveynlerin kitap okuması ve çocuğumuzun bizi okurken görmesi önemlidir. Ne okuduğumuzdan gazete, yemek kitabı, aylık dergiler ya da bir roman okuyabiliriz. Önemli olan okumanın hayatımızın bir parçası olduğunu fark etmelerini sağlamaktır.

Çocuğun kendisine ait bir kitaplığı olmalıdır!

Çocuğunuzun odasında kolaylıkla erişebileceği ve kitaplarını koyabileceği bir kitaplığı olsun. Kitapları göz önünde olursa tercihini bu yönde kullanır. Sıkıldığında kitapların sayfalarını karıştırabilir.

Onun ilgisine yönelik kitap alın!

Çocuk bir kitabı okumak istemediğinde ona ısrar etmeyin. Konusunu, çizimlerini, hikayenin anlatılış şeklini beğeneceği farklı tarzlarda, mizahi, polisiye, fantastik, macera vb. kitaplar alabilir. Aynı zamanda ilgi alanına göre uzay, dinozorlar, yemek, bilim, taşıtlar vb. kitap seçebilirsiniz. Kitap alışverişinizi birlikte yaparsanız çocuğunuzun hangi tarz ve tür kitapları sevdiğini de görmüş olursunuz. Çocuğunuza çizgi roman alabilir ya da aylık bir dergiye de üye yapabilirsiniz. Bunların da okuma sayıldığını unutmayın!

Çocuklar ilgi duydukları konularda merak ettikleri şeyleri öğrenmek için kitap okumak konusunda daha istekli oluyorlar.

Arkadaşlarıyla benzer kitaplar seçmek onu da heveslendirecektir!

Eğer çocuğunuzun neden hoşlanacağı konusunda henüz bir fikriniz yoksa, arkadaşlarının hangi tür kitapları okuduğunu öğrenebilirsiniz. Okul whatsapp ve veli gruplarından bu konuda destek alabilir, çocuğunuzun arkadaşlarına da okudukları ve beğendikleri kitapları sohbet sırasında sorabilirsiniz.

Ne olursa olsun çocuğunuzun öğretmeni olmayın annesi ve babası olun!

Çocuklarınıza öğretmek öğretmenlerin görevidir. Siz ebeveynler olarak bu süreçte çocuğunuza okumayı ve yazmayı öğretmeye çalışmak ya da okulda öğretilenleri tekrar ettirmek yerine verilen ödev ve çalışmaları yapması için onu motive etmeye, evde okul çalışmalarını yapabileceği uygun bir ortam yaratmaya çalışmalısınız. Okurken çocuğunuzu sürekli uyarıp düzeltmeniz de moralini bozup okuma hevesini kırabilir.

Okumayı bir görev gibi dayatma şeklinde yapmayınız!

Okumayı bir görev, zorunluluk formatına sokmayın. Amacımız çocuğumuzun okuma sevgisi kazanması, bu sebeple, okumak istemiyorsa onu zorlamak yerine birlikte okumayı, sayfaları ya da cümleleri bölüşmeyi önererek yapıcı bir yol izleyebilirsiniz. Okul tarafından verilen okuma alıştırmalarını çok geç saatlere bırakmayın. Çocuklar günün tüm yorgunluğuyla uyku öncesinde okuma çalışması yaparken zorlanabilir, hata yaptıkça motivasyonu azalıp isteksiz olabilirler.

Okuması için ortamlar fırsatlar tanıyın!

Gideceğiniz sinema filminin konusunu, pişireceğiniz yemeğin tarifini, yeni bir kutu oyununun kılavuzunu çocuğunuza okutabilirsiniz. Çocuklar, hayatın akışı içinde yapmak istedikleri şeylere ait bilgileri okumak konusunda daha istekli oluyorlar.

Bir seferde çok okumak yerine her gün biraz biraz okuyun!

Her gece yatmadan önce mutlaka birlikte bir kitap okuyun. Çocuğunuz kendi okumaya başladığında da bu alışkanlığa hemen son vermeyin. Uykudan önce okuma saati çocuğunuzla birlikte keyifle vakit geçirdiğiniz bir zaman dilimi. Eğer okumaya başladı diye okuma saatine son verirseniz sizinle vakit geçirme imkanını kaybedecek diye okumaya karşı isteksiz olabilir, motivasyonunu kaybedebilir. Çocuğunuz “Ben artık kendim okuyabilirim, bana kitap okumana gerek yok” diyene dek her gece okumaya devam etmelisiniz. Unutmadan, aynı kitabı tekrar tekrar her gece okumak istiyorsa, ona “Hayır” demeyin. Çocuğunuz o kitapla bir bağ kurmuş, karakterle kendini özdeşleştirmiş veya hikayesinden etkilenmiş olabilir. Çocukların tekrar ederek öğrendiğini de unutmamak gerekiyor. Aynı hikayeyi okumaktan sıkılmakta haklısınız, bu durumda önerim ailenin diğer bireylerinden, akraba ya da arkadaşlardan ara ara destek istemeniz olacaktır.

Sakin ve sabırlı olmak gerekiyor!

Panik yok!

Her çocuğun büyüme ve gelişim hızı farklı olduğu gibi okuma ve yazmayı öğrenme hızı da farklıdır. Bazı çocuklar seslerin birleşmesinden heceleyerek okuma aşamasına çok çabuk geçerken bazıları için bu zaman alabilir. Bazı çocuklar kısa süre içinde akıcı ve hızlı okuyabilirken yine bazı çocuklar için bu süreç uzun sürebilir. Bu çocuğunuzun başarılı olmadığı ya da yeterince çaba göstermediği, isteksiz olduğu anlamına gelmez. Okumayı öğrendiğiniz günleri hatırlayın ve çocuğunuza karşı sabırlı olun. Güzel okuduğunda onu motive edecek sözler söyleyin, belirli bir sayfa ya da kitap sayısını bitirdiğinizde bir kutlama yapın. Unutmayın, çocuğunuz er ya da geç okumayı öğrenecek, önemli olan bir ömür boyu okumadan vazgeçmeden, severek okumaya devam etmesi önemlidir.

Okumayı ne kadar çabuk ya da yavaş öğrenmesinden çok, okumayı öğrendikten sonra devam ettirebilmesi her şeyden kıymetlidir.

Haydi okumaya başlayalım. Hem çocuklar hem kendimiz için!

Sevgiyle kalın...