‘O eski bayramlar’

Bu köşe yazımda çok detaylı şekilde ‘O eski bayramlar…’ demeyeceğim…

Çocukluk dönemlerimiz dini ve milli bayramlar, hayatımızın en anlamlı, en güzel, en mutlu anılarıydı hepimizin.

Dini ve milli bayramlarda yaşadığımız o tatlı heyecan, tarifi mümkün olmayan mutluluğu hepimizin tattığı düşüncesindeyim.

Geçmişte kalan ve bir daha asla ulaşamayacağımız bu güzel anıları tabi ki iç geçirmeden edemediğimiz zamanlar oluyor.

Özelikle dini bayramlar öncesi, kılıf kıyafet başta olmak üzere, evlerimizde, apartmanlarımızda, sokak ve mahallemizde yaşanan o tatlı heyecanları unutmamak mümkün değil…

O kadar şanslı insanlarız ki, Müslüman doğup, Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşı olmak ve birçok gelenek, göreneğin zenginliği içinde, yokluk, kıtlık yaşamadan belli yaşa gelmek, yaratanın bizlere ne kadar büyük nimetler verdiğinin bir kanıtıdır.

Şahsım adına Allah’tan tek dileğim, ele-ayağa düşmeden, inancım doğrultusunda hayatımı devam ettirirken, beklentisi olanlara yardım etmek, yaşadığım kentim ve ülkeme hizmeti ibadet mantığı ile yapabilmektir.

Yarının büyükleri çocuklarımız ve gençlerimizin çok iyi eğitim ile beraber ahlaklı yetişmelerini sağlayacak hizmetlerin içinde bulunmak ve yarının büyüklerine bu cennet vatanı teslim etmek bizlerin asli görevidir.  

Hepimizin, büyük bir manevi atmosferde geçirdiği Ramazan Ayı’nı geride bırakmanın hüznünü yaşarken, Ramazan Bayramı’na kavuşmayı Allahtan nasip ediyor, tüm okuyucularım başta olmak üzere tüm İslam Aleminin Ramazan Bayramı’nı tebrik ediyorum.

Ayrıca, Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklarımıza armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarını de kutluyorum.