“Ya otuz yıl? Yaşamamış mı, hiç gelmemiş mi dünyaya?
Hatırası, hayalleri… Dünü, yarını…!”
“Saati işlemiş, o durmuş; bunca sene. ‘Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuş…’
Derin bir pişmanlıkmış, aykırı...
“Ya otuz yıl? Yaşamamış mı, hiç gelmemiş mi dünyaya?
Hatırası, hayalleri… Dünü, yarını…!”
“Saati işlemiş, o durmuş; bunca sene. ‘Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuş…’
Derin bir pişmanlıkmış, aykırı...