1571 Osmanlı idaresine geçen Kıbrıs tüm zamanlarda bulunduğu bölgenin en kritik, en önemli ve en stratejik toprak parçası olmuştur.
Her dönem batılıların hakimiyet kurmak istedikleri Kıbrıs, 1970’ li yıllarda Mustafa AKINCI 23 yaşında iken Makarios’un Enosis hayallerine sahne oluyordu.
Rumlar acımasızca Türkleri çoluk çocuk demeden katlediyor, mücahitler ise bu hainlere karşı canları pahasına direniyordu.
Zulüm 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile son bulmuş, bu özgürlük mücadelesinde aziz milletimiz 498 şehit vermiştir.
Kıbrıs Barış Harekatı ile Makarios’un Yunanistan’a bağlanma hayalleri suya düşmüş, Kıbrıs Türk’ü özgürlüğüne kavuşmuştur. O günden günümüze Kıbrıs Türkü’nü yok etmek için onlarca plan hazırlanmış, ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin iradesi ile batılılar bu emellerine ulaşamamışlardır.
Kıbrıs’ın karanlık günlerinde 1947 yılında Kıbrıs’ın Limasol şehrinde bir çocuk Dünya’ya geldi. Babası o karanlık günlerde bir umut olur diye adını Mustafa koydu. Soyadı ise Osmanlı’nın Dünya’yı titreten askerlerinin adı, Akıncı.
Kıbrıslı Türkler’e yarım asırdır bütün Dünya ambargo uyguluyor. Her türlü ihtiyaçları Türkiye tarafından karşılanıyor.
Şu anda KKTC Cumhurbaşkanı olan Mustafa AKINCI bir İngiliz tv’sine, ‘’ Rumlar ve İngilizler bizleri Türkiye’ye bağlanmaktan kurtarsın. Hatay gibi yutulmak istemiyoruz. Kıbrıs Türk’tür Türk kalacak söylemi 1950’li yıllara aittir.’’ Diye demeç veriyor.
Satılmış Mustafa AKINCI efendi,
Türkiye olmasa nefes alamazsın.
Türkiye olmasa su bile içemezsin.
Türkiye olmasa bayrağını bile dalgalandıramazsın.
Türkiye o toprakları 500 yıldır mübarek kanlarıyla suluyor. Karanlık düşünceleriniz ara sıra canımızı yakmaya çalışsa da, Türk Milleti olarak bizler Kıbrıs dahil tüm Osmanlı, İslam ve Türk coğrafyasındaki sorumluluğumuzun bilinciyle Kızıl Elma’ya ulaşmak için tüm varlığımızla yılmadan, korkmadan, usanmadan, geri adım atmadan kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz.
Sen ve senin gibiler ise tarihiz zifiri karanlık dehlizlerinde yok olup gideceksiniz.