Altun’un mesajında şu ifadelere yer verildi:
“İsrail, aylardır okul, çocuk parkı, hastane, ibadethane demeden sürdürdüğü saldırılarına bir yenisini daha ekledi. 50 bini aşkın insanın hayatını kaybettiği bu vahşetin son halkasında, bir hastane yanında haber nöbeti tutan gazetecilerin bulunduğu çadıra saldırarak hakikati bir kez daha hedef aldı.
Masum insanlar, tek sığınakları olan çadırlarda, imkânsızlıklar içinde hizmet vermeye çalışan sağlık birimlerinde, ya da inançlarını koruyarak ibadet etmek için gittikleri camilerde ve kiliselerde diri diri yakılıyor. Bu soykırım rejimi karşısında, dünya daha ne tür bir insanlık suçu işlenmesini bekliyor?
Artık trajedi, vahşet, katliam, hatta soykırım gibi kelimeler bile yaşananların gerisinde kalıyor. Bu utancın sona ermesi için daha kaç masumun hayatını kaybetmesi gerekiyor?
İfade özgürlüğünü, haber alma hakkını doğrudan hedef alan bu saldırılarla, İsrail bir kez daha gazetecileri katlederek insanlık suçlarına bir yenisini eklemiştir.
Başta bu hakları sürekli dile getiren Batılı ülkeler ve onların kukla medya organları olmak üzere, bugün bu soykırım rejiminin zulmüne sessiz kalan tüm çevreler en sert şekilde kınanmayı hak etmektedir.
Biz, Türkiye Cumhuriyeti olarak her koşulda sesimizi yükseltmeye, Filistinli ve Gazzeli kardeşlerimizin yanında yer almaya, akan kanın durması ve İsrail terörünün sorumlularının uluslararası hukuk önünde hesap vermesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Kaynak: İletişim Başkanlığı
