Eşref-i mahlukat

Ben küçücük bir çocukken 30’lu yaşlardaki insanlar bana yaşlı gelirdi. ‘Daha çok gençti’ hayıflanmaları bende ‘yaşamış işte yaşayacağını şeklinde karşılık bulurdu.

Bugün bulunduğum yerde ve yaşta, daha bilge kişilerin ‘ömür dediğin bir nefes’ derken ne demek istediğini anlıyorum.

İnsanlık tarihinin bilinen on binlerce yıllık kısmında, milyarlarca defa kanıtlandığı üzere  ölüm var. Üstelik bu ölüm her an, her yerde karşımıza çıkabilir. Kedileri, kadınları, mücevherleri ve paraları ile devasa piramitlere gömülen firavunların hazinelerini toplayan arkeologların da teyit edebileceği üzere; kimse öldüğünde yanına bir şey alamıyor.

Öyleyse nedir bu insanoğlundaki hırs?

Daha fazla ev, daha fazla araba, daha fazla arsa, daha fazla silah?

3. Dünya savaşının çok yakın olduğu konuşuluyor. Ütünün tabanına ‘sıcakken elinizi değdirmeyiniz’ uyarısı yapıştıracak kadar insanları düşünen medeni ülkelerin, insanları kitleler halinde, acımasızca nasıl katlettiklerini izlemek zorunda kalacağız.

90’lı yıllarda Avrupa’nın göbeğinde, şu anda Filistin’de izlediğimiz gibi. Çok yakında dünyanın pek çok yerinde.

Dünya üzerinden başımızın belası sivrisinekleri yok etsek, larvalarıyla beslenen birçok balık türünün yol olmasına, kendileri ile beslenen pek çok kuş türünün artık olmamasına, bu balık kuş ve örümceklerle beslenen diğer hayvanların türünün tehlike altına girmesine neden olur. Başta kakao olmak üzere pek çok bitkinin tozlanmasına yardımcı olan sivrisineklerin yokluğunda eko sistemin yeniden toparlanması neredeyse 1000 yıl alırdı. Küçücük karıncalar toprağın azot miktarını ayarlıyor, bu denge kaybolursa toprağın verimliliği düşüyor, toprak ürün verilmez hale geliyor. Yani karıncalar olmasaydı aç kalırdık!

Yılda binlerce canlı türünün yok olmasına sebep olan, seçim yapma, düşünebilme yeteneğine sahip insan, eşref-i mahlukat, dünya üzerinden yok olsa, dünyanın varlığı açısından hiçbir kayıp olmaz. Saksıda beslediğimiz kurur belki, beslediğimiz evcil hayvanlar başlarının çaresine bakmayı öğrenir. Ama yıllar yılları kovalarken varlığıyla övündüğümüz evlerimiz, arabalarımız bitki örtüsünün parçası haline gelirken, atıkların pompalanmadığı denizler temizlenir, atmosfer sıcaklığı normal seviyelere iner. Sadece kendi çıkarları çalışan insan yok olsa ancak rahat bir nefes alırdı gezegenimiz.

Dünyaya kocaman bir tabela asmak istiyorum; hatırlatmak için:

Lütfen çiçeklere basmayalım,

Hayvanları öldürmeyelim,

Çocukları koruyalım,

Hastaneleri bombalamayalım!