Ekonomi

Emekli Maaşları ve 2025 Zammı İçin Umutlar Arttı

Asgari ücret ve emekli maaşlarına 2025'te yapılacak zamlar gündemdeki yerini korurken, TÜİK verileri önemli bir gerçeği ortaya koydu.

2023 yılı, Türkiye'deki emekli maaşları ve sosyal koruma harcamaları açısından önemli verilerin ortaya çıktığı bir yıl oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Sosyal Koruma İstatistikleri, emeklilerin ekonomik payının giderek küçüldüğünü gösterdi. Özellikle 2023 verilerinde, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesine rağmen, emekli maaşları ve bu maaşlara yapılan harcamaların milli gelirdeki payı gerilemeye devam etti.

TÜİK'in verilerine göre, 2008 yılında emekli/yaşlı ödemelerinin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki oranı yüzde 5,8 iken, bu oran 2022'de yüzde 3,8'e düşmüş ve 2023'te EYT düzenlemesinin etkisiyle ancak yüzde 4,4 seviyelerine çıkabilmiştir. Bu, emeklilere yapılan ödemelerin GSYH'ye oranının son yıllarda hızla gerilediğini gösteriyor. DİSK'in yaptığı açıklamalarda, emekli maaşlarına yönelik yapılan ödemelerin Hazine'den gelen en düşük desteklerle birlikte azalmaya devam ettiği vurgulanıyor. Özelikle asgari ücrete yapılan zamlarla karşılaştırıldığında, emekli maaşlarının geride kalması dikkat çekiyor. 2001 yılında, en düşük emekli maaşı asgari ücretin 1,51 katı iken, 2024 yılı itibarıyla bu oran 0,74'e düşmüş durumda.

DİSK'in yayımladığı rapora göre, emeklilerin sosyal koruma harcamalarındaki düşüş, emeklilerin sosyal güvenlikten aldığı payın azaldığını ve Türkiye'nin emekliler için en düşük sosyal harcama yapan ülkelerden biri olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. 2023 yılı itibarıyla emeklilere yapılan harcamalar, 2019, 2020 ve 2021 yıllarındaki seviyelerin altında kalmış ve dünya genelindeki emeklilere yapılan harcamalarla karşılaştırıldığında Türkiye, en düşük oranlardan birine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) bu oranı yüzde 4,3 olarak belirtirken, TÜİK ise yüzde 4,4 olarak teyit etmiştir. Bu veriler, emeklilere yönelik sosyal koruma harcamalarındaki düşüşün sürdüğünü ve Türkiye'nin bu konuda ciddi bir iyileştirme yapması gerektiğini gözler önüne seriyor.